Selamun Aleyküm sevgili okurlarım.Bu hafta size torunumun ağzından birşeyler yazmak istedim. İsmi Ahmedcan. Babası Vanlı Kürt, annesi Sinoplu Türk, bende dedesiyim. O da elim ayağım, gören gözum, çarpan kalbim, benim Ahmadcan paşam. Annesinden mi Babasından mı Sinoplu mu, Vanlı mı, Türk mü, Kürt mü, var mı bir önemi, ne değer arz eder Kürt veya Türk olması. Müslüman bir anne, babadan islami bir coğrafyada müslüman olarak yani Adem ile Havva'dan olması yani milleti Halil İbrahim'den olması, yani Muhammed ümmetinden olması yetmiyor mu, yetmez mi.La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Onu geçtim, diğer torunumun babası Türk Kastamonulu, annesi Kürt Vanlı ismi Ege Poyraz, ne yapacacağım, kimden sayacağım, Ege'yi kime satacağım, Ahmedcanı kimi kimden sayayım, kim kimdendir, diyeyim. Allah birleştirmiş, kavuşturmuş, sevdirmiş, birbirine kimi kimden, kimin ayırmaya hakkı vardır? Müslümansak, Allah'a inanmışsak, Kur'an'a uyulması gereken kitap olarak bilmişsek, yaratmak, Allah'a mahsustur. Türk-Kürt şu, bu, diye ayırt etmek doğru değil.Allah'ın iradesine karşı gelmektir, yaradılanla bir olmak, birlikte yaşamı sürdürebilmek, eftal olandır. Unutmayalım, Dünya'da iki millet vardır, inananlar, inanmayanlar. İnananlar, kendi aralarında, inanmayanlar da, kendi aralarında kardeştirler. İnanan insan nerde olursa olsun, bırak Türk'ü Kürt'ü, Dünya'nın öbür ucunda bir zenci dahi olsa kardeşimdir. İnanmayan biri, aynı anne babadan olmuşsak dahi kardeşim olamaz. Aynen Hz. Nuh'la, oğlu meselesi gibi, inanmadı babasının Peygamberliğini, kabul etmedi, Allah'a teslim olmadı, asilerden olup helak oldu, inanmayanın ismi düşüncesi, ırkı, rengi, düşüncesi ne olursa olsun benim kardeşim olamaz. Şimdi soruyorum, hangi beşeri, boş ideoloji, düşünce, fikir, benim Ahmedcan'ımın, Ege Poyraz'ımın sevgisinin üstünde olabilir... Ben Ege'yle Türk, Ahmedcan ile Kürt hakikatindeyse Adem ve Havva'dan olma milleti, Halil İbrahim'den, ümmeti Muhammed (s.a.v), Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir müslümanım ve müslüman olan herkes benim öz be öz kardeşimdir. Bunun ötesi fitnedir, bölücülüktür, ayrıştırmaktır, parçalamaktır ve ihanettir. Bu ülkenin vatandaşı olmak, bu coğrafyada ve burda yaşayan Türk, Laz, Abaza, Gürcü, Türkmen vs. kim varsa, onlarla birlikte bir arada yaşamak, benim için sereftir var mı ötesi. Neyleyim müslüman değilse, milletini kaldı ki, 1000 yıldır bendeki örnek gibi et tırnak olmuşuz. Nasıl, kimden, niçin ayrılırız. Ben ailemle 3 yıldır Karadeniz'in en ücra köşesinde yaşıyorum, oradaki kardeşlerimin sahip olduğu hakların hepsine sahibim. Yani demek istediğim, biz bu ülkede büyük bir aileyiz ve aynı gemideyiz. Ne fitneye, ne fesada ne de kimsenin bizi kardeşliğimizden etmesine fırsat vermemeliyiz. Dedigi gibi müslümanlık, ümmet olmak neyimize yetmiyor. Bize yetiyor aslında, kardeşlerim yetiyor da, yetmesin olmasın diye birbirimize düşelim, kolay lokma olup yutulalım diye yettirmemeye çalışanlara, bizi sofralarına meze yapmak isteyenlere firsat vermeyelim. Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyur muyor mu; "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. İman etmedikçe de cennete giremezsiniz." Ötesi var mı canlar, hep diyorum ve diyeceğim; bir olalım birlik olalım, unutmayalım, biz müslümanız, bir olan Allah'a iman etmiş son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) bilmiş Kur'an-ı Allah kelamı kabul etmişiz. Bu fikirdeki herkes kardeşimdir. Gücü yeten gelsin de ayırsın etle tırnağı, canım acır, canımız acır, feryadı figan ederiz. Tırnaklarımızla etlerimizi birbirinden ayırsalar nasıl dayanırız o acıya, nasıl yaşarım. Ben Ege Poyrazsız, Ahmedcansız, Allah ayırmasin bizi birbirimizden. Ayırmaya çalışanlara da firsat vermesin. Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize, üzerimize olsun. Allah'a emanet olun.
Genel
10 Ağustos 2015 - 17:02
Et ve tırnak
Genel
10 Ağustos 2015 - 17:02
Selamun Aleyküm sevgili okurlarım. Bu hafta size torunumun...
Bu haber 3017 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir