Otomotiv tesislerinde basınçlı hava ve kızgın yağ tehlikesine dikkat çeken Celal Kaya, “Sanayi Bakanlığı koordinasyonunda çalıştay toplayıp, deprem stratejisi oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.
Dünyanın depreme en hazırlıklı ülkesi Japonya’da meydana gelen ve büyüklüğü önce 8.9 olarak açıklanan ancak sonradan 9 olarak düzeltilen “kıyamet” gibi deprem birinci derecede deprem bölgesi üzerinde kurulu Türk otomotiv sektörünü de korkuttu. 1999 yılında Türkiye’nin yaşadığı ve ciddi can kayıplarının yanında ekonomiyi de derinden sarsan etkileri olan Marmara depreminden sonra neredeyse hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını da bir kez daha gözler önüne serdi.
TEHLİKE ARTARKEN SEKTÖR DE BÜYÜDÜ
Türk Otomotiv Sanayii büyük Marmara depreminden sonra önce 2001, ardından da tüm dünyayı sarsan 2008-2009 krizlerini büyüyerek atlattı. 1999 depremi sırasında bölgede otomotiv sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı 13’ü büyük üretici, 146’sı TAYSAD üyesi olmak üzere 800’ü buluyordu. Aradan geçen 12 yıl içinde o yıllarda henüz temelleri atılan Ford-Otosan fabrikası 250 bin adetlik üretim rakamlarına ulaştı. 2001 yılından itibaren faaliyetine başlayan TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan firma sayısı da 43’e, derneğe üye şirket sayısı 364’e ulaştı.
‘DEPREM STRATEJİYİ ALTÜST EDER’
OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, 1999 yılı depreminin hemen ardından Boğaziçi Üniversitesi’nin bölgeye ilişkin hazırladığı kapsamlı bir rapor ve aynı yılın eylül ayında otomotiv sektörünün yaralarını sarabilmek için yazılmış olan geçici önlem önerilerinden başka bir rapor olmadığını belirtirken, konunun tüm bakanlıkların bir araya gelerek ciddi ele alınması gerektiğini belirtiyor. TAYSAD Başkanı Celal Kaya’nın söyledikleri ise çok daha ürkütücü. Celal Kaya bölgenin Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 40’ını ürettiğine dikkat çekerek, sadece otomotiv sektörünün değil, faaliyet gösteren tüm fabrikaların deprem anı ve sonrası için bir stratejilerinin olmadığını belirtiyor. Kaya, kaygısını şöyle dile getiriyor:
“Japonya’daki depremin 10’da biri bölgemizde olsa otomotiv durur. Otomotiv durunca da Türkiye bu işten onarılması güç zararlar görür. Bunun için hemen Sanayi Bakanlığı’nın koordinasyonunda bir çalıştay toplayıp, otomotiv sanayii strateji belgesine ek olarak bir de deprem stratejisi oluşturmamız gerekiyor.”
"BİR AY İÇİNDE 2.5 MİLYAR DOLAR KAYBEDER"
Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Ercan Tezer, olasılığı bir büyük depremde fabrikaların zarar görmemesi halinde bile, yaşanabilecek insan kayıpları, yol, viyadük, demiryolu ve limanlarda oluşabilecek hasarlardan ötürü bir ay çalışmaması halinde basit bir hesapla, yıllık cirosu 30 milyar dolarlar seviyesine yaklaşan sektörün 2.5 milyar dolara varabilecek büyük zararlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
ÜRETİM KAYBI 200 MİLYON $
1999 yılında meydana gelen depremde, dönemin Dış Ticaret Müsteşar Vekili Kürşad Tüzmen, Marmara bölgesinde yaşanan günlük üretim kaybının 200 milyon dolar seviyesinde olduğunu, üretimin 20 gün durması halinde kaybın 4 milyar doları bulacağını açıklamıştı.Habertürk
Dünyanın depreme en hazırlıklı ülkesi Japonya’da meydana gelen ve büyüklüğü önce 8.9 olarak açıklanan ancak sonradan 9 olarak düzeltilen “kıyamet” gibi deprem birinci derecede deprem bölgesi üzerinde kurulu Türk otomotiv sektörünü de korkuttu. 1999 yılında Türkiye’nin yaşadığı ve ciddi can kayıplarının yanında ekonomiyi de derinden sarsan etkileri olan Marmara depreminden sonra neredeyse hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını da bir kez daha gözler önüne serdi.
TEHLİKE ARTARKEN SEKTÖR DE BÜYÜDÜ
Türk Otomotiv Sanayii büyük Marmara depreminden sonra önce 2001, ardından da tüm dünyayı sarsan 2008-2009 krizlerini büyüyerek atlattı. 1999 depremi sırasında bölgede otomotiv sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı 13’ü büyük üretici, 146’sı TAYSAD üyesi olmak üzere 800’ü buluyordu. Aradan geçen 12 yıl içinde o yıllarda henüz temelleri atılan Ford-Otosan fabrikası 250 bin adetlik üretim rakamlarına ulaştı. 2001 yılından itibaren faaliyetine başlayan TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan firma sayısı da 43’e, derneğe üye şirket sayısı 364’e ulaştı.
‘DEPREM STRATEJİYİ ALTÜST EDER’
OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, 1999 yılı depreminin hemen ardından Boğaziçi Üniversitesi’nin bölgeye ilişkin hazırladığı kapsamlı bir rapor ve aynı yılın eylül ayında otomotiv sektörünün yaralarını sarabilmek için yazılmış olan geçici önlem önerilerinden başka bir rapor olmadığını belirtirken, konunun tüm bakanlıkların bir araya gelerek ciddi ele alınması gerektiğini belirtiyor. TAYSAD Başkanı Celal Kaya’nın söyledikleri ise çok daha ürkütücü. Celal Kaya bölgenin Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 40’ını ürettiğine dikkat çekerek, sadece otomotiv sektörünün değil, faaliyet gösteren tüm fabrikaların deprem anı ve sonrası için bir stratejilerinin olmadığını belirtiyor. Kaya, kaygısını şöyle dile getiriyor:
“Japonya’daki depremin 10’da biri bölgemizde olsa otomotiv durur. Otomotiv durunca da Türkiye bu işten onarılması güç zararlar görür. Bunun için hemen Sanayi Bakanlığı’nın koordinasyonunda bir çalıştay toplayıp, otomotiv sanayii strateji belgesine ek olarak bir de deprem stratejisi oluşturmamız gerekiyor.”
"BİR AY İÇİNDE 2.5 MİLYAR DOLAR KAYBEDER"
Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Ercan Tezer, olasılığı bir büyük depremde fabrikaların zarar görmemesi halinde bile, yaşanabilecek insan kayıpları, yol, viyadük, demiryolu ve limanlarda oluşabilecek hasarlardan ötürü bir ay çalışmaması halinde basit bir hesapla, yıllık cirosu 30 milyar dolarlar seviyesine yaklaşan sektörün 2.5 milyar dolara varabilecek büyük zararlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
ÜRETİM KAYBI 200 MİLYON $
1999 yılında meydana gelen depremde, dönemin Dış Ticaret Müsteşar Vekili Kürşad Tüzmen, Marmara bölgesinde yaşanan günlük üretim kaybının 200 milyon dolar seviyesinde olduğunu, üretimin 20 gün durması halinde kaybın 4 milyar doları bulacağını açıklamıştı.Habertürk