Şahin, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin, devlet ve millet için en önemli kazancının, ülkenin milli bir devlet yapısına kavuşturarak istikrarlı ve kalıcı bir kalkınmayı sağlayacak olduğunu belirterek, "15 yıldır % 34 - 49 arası oy oranı ile tek başına sürekli iktidar olma imkânına kavuşmuş olan Ak Parti, neden kendini %50’den fazla oy almaya mecbur etsin? Neden önerilen sistemden daha düşük oy alarak sürekli tek başına iktidar olma imkânına sahip iken kendini diğer partiler ile uzlaşarak %50 oy oranını aşmaya mecbur bıraksın?" dedi.Şahin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:"Çünkü Ak Parti, ülkenin meselelerini ve milletin menfaatini parti meselelerinden her zaman üstün tutmuş, icraatlarını Türkiye’mizin kalkınması, milletimizin daha fazla imkâna ve refaha kavuşması için yapmıştır. Ak Parti iki konuya çok önem vermiştir: Birincisi, milletini ve millîliği öne çıkarmış, ülkemizi milletin dışındaki güçlerin değil milletin kendisinin yönetmesini istemiştir. İkincisi de, ülkemizde bugüne kadar sağladığı istikrar ve kalkınmayı sürekli ve kalıcı hale getirmek amacı ile mevcut siyasal sitemde reform yaparak çok daha güçlü ve sorunsuz bir siyasal yapıya kavuşturmak istemiştir. İşte bugün bu amaçları için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini halkının tercihine sunmaktadır.Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözmek ve kısır bir döngüye mahkûm olmamak için bu tarihi fırsatı çok iyi değerlendirmek zorundayız. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçiş ile birlikte Türkiye’de koalisyon hükümetleri dönemi kapanacak, hükümet kurulamayan dönemler bitecek, bir iki aylık hükümetler tarihe karışacaktır. Bu durum istikrar ve kalkınma açısından çok önemlidir. Çok partili parlamenter sistem içinde sadece Menderes (50-60), Demirel (65-71), Özal (83-89) ve Erdoğan (2002-17) dönemlerinde siyasal istikrar yakalanmış, kalkınma hamleleri de bu dönemlerde yapılabilmiştir. Yani güçlü liderler ile bir gelişim sağlanabilmiştir. Güçlü liderler dönemi dışında parlamenter sistem ülkemizde asker, sivil, yargı ve bürokrasi vesayetine zemin hazırlayacak bir iktidar boşluğu oluşturmuştur. 70’li ve 90’lı yıllar, 2000’li yılların başları ile 7 Haziran - 1 Kasım arası parlamenter sistem açısından yakın dönemin ibretlik örnekleridir. Yeni Anayasa, ülkeye kişilere bağlı bir istikrar yerine, istikrarlı ve kalıcı bir sistem getireceği için çok önemlidir. Yeni sistemde beş yılda bir seçim olacak, kimse ölümüne kadar lider kalamayacaktır. Başarılı olanlar en fazla iki dönem yani 10 yıl, başarısız olanlar da en fazla 5 yıl görevde kalabilecektir. Bu sistem her zaman yeni yüzlere, yeni liderliklere yer açacak, daha dinamik bir siyasal yapı getirecektir. İktidarı tayin etme gücü milletin elinde olacak, millet memnun kalıp devam etmesini isterse bir dönem daha görev yapabilcek, memnun kalmayıp tamam derse yeni bir lider gelecektir. Yeni sistemde hükümet eskisi gibi parti kapatmalarından etkilenmeyecek, iktidar partisi kapatılmış olsa bile hükümet görevine devam edecek, bir hükümet boşluğu ve istikrarsızlık oluşmayacaktır.Yeni sistemin en büyük garantörü milletimiz olacaktır. Devletin yönünü millet tayin edecek, ülkeye milli ruh hâkim olacaktır. Türk Milleti milli olmayana ve çalışmayana görev vermeyecektir. Giderek daha da dinamik olan ve talepleri artan bir Türk Toplumu önceki dönemlerde olduğu gibi iş yapmayanı tutmayacaktır. Bu açıdan Cumhurbaşkanlığı Sistemi çok önemlidir ve sahibi bu millettir. Milletimiz bu sefer de şüphesiz en doğru tercihi yapacaktır. Milletimizin tercihi muhalefi te dönüştürecek ve milli olmaya zorlayacaktır. Aksi takdirde milletin tercihlerine direnenler, siyaset sahnesinde yok olup gitmeye mahkûm olacaklardır. Çünkü yeni sistem kalitenin iş yaptığı, hizmet üretenin tutunabildiği, milli ve liyakatli olanın tercih edildiği bir sistem olacaktır. Çünkü bu sistemde tembele ve iş üretmeyene yer yoktur. Kimse ebedi şef olamayacak, 7 defa gidip 8 defa gelemeyecektir. Bu sistemde dış güçler ve gayr-i milli unsurlar ile işbirliği yapana yer olmayacaktır. Bu sistem tam milli olanların iş başına geleceği bir sistemdir. Bununla birlikte yeni dönemde TBMM Cumhurbaşkanı'nı daha güçlü bir şekilde denetleyebilecek, mevcut sistemde cumhurbaşkanı sorumsuz iken, yeni sistemde sorumsuz cumhurbaşkanı olmayacak, hesap verme yolu hem açık hem daha kolay olacaktır.Kısaca, mevcut sistem ile önerilen Cumhurbaşkanlığı Sistemi arasındaki bariz durum siyasal istikrarı sağlama ve millî olma meselesidir ve yeni sistem bunun için çok iyi bir fırsattır. Sırtını başkalarına dayayanlar değil, milletine yaslayanlar iş başına gelecektir. Kimse artık yapay gündemler üzerinden prim yapamayacaktır. Projesi, ufku, vizyonu olan, milletle barışık yaşayan ve iş üretenleri millet göreve getirecektir. Artık, Devleti Milletine hizmetçi kılan siyasiler millet tarafından göreve getirilecek, devletin geleceğini halkına emanet eden siyasi kadrolar iş başına gelecektir. Bu da sürekli ve kalıcı kalkınmanın, toplumsal ve siyasal uzlaşmanın, yani her türlü istikrarın temelini oluşturacaktır. Yeni dönemin parolası, “Halkını yaşat ki devlet yaşasın, milletini sev ki devlet baki olsun” olacaktır.Milletin iradesinin devlete hâkim kılınacağı, bu yönü ile pek çok Avrupalı siyaset bilimci ve politikacının da Batılı Sistemlerden daha demokratik diye övdüğü bu sistem için bir EVET oy’unun (%50 +1) ülkenin kaderine hükmedeceği bir seçim yapacağız. Hiç bir kimsenin iki oyu yoktur. 1 oy ülkenin geleceği demektir. Sürekli ve kalıcı kalkınma ve millî bir devlet için tüm vatandaşlarımızın önümüze çıkan bu fırsatı iyi değerlendireceklerini düşünüyorum ve 16 Nisan Referandumunda tüm halkımızı EVET demeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
Politika
14 Nisan 2017 - 12:08
Güncelleme: 14 Nisan 2017 - 18:53
Şahin'den milli devlet ve istikrarlı bir kalkınma için "Evet" çağrısı
Politika
14 Nisan 2017 - 12:08
Güncelleme: 14 Nisan 2017 - 18:53
AK Parti Sinop İl Genel Meclis Üyesi, Eğitimci-Sosyolog ve Yerel Yönetimler Uzmanı Veysel Şahin, milli devlet ve istikrarlı bir kalkınma için "Evet" çağrısı yaptı.
Bu haber 5367 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir