ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN KADINLARA SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYESİ
Anayasa Mahkemesi, kocasından boşanıp da velayeti kendisine verilen çocuğuna kendi soyadını verebileceğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi, boşanma hallerinde çocuğa erkeğin soyadını veren yasayı anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan başvuru da, eşinden 2001 yılında boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen davacı anne, çocuğunun soyadının nüfus kayıtlarında babasının soyadı olarak kaldığını ve bu soyadının çocuğunu çok rahatsız ettiğini zira, soy isminin okulda ve mahalle arkadaşları arasında alay konusu yapıldığını; bunun da çocuğunu olumsuz yönde etkilediğini ve bu yüzden okula gitmek istemediğini, resmi işlemlerde karışıklığa neden olduğunu belirterek, çocuğuna kendi soy isminin verilmesini talep etti.
Açılan dava üzerine, Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru da bulunarak, 21.6.1934 tarihli 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasa'nın 10., 13. ve 41. maddelerine aykırılığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesi talep etti.
Anayasa Mahkemesi'nce kabul edilen itiraz üzerine verilen karar Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararında, "Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur. Bu nedenle itiraz konusu kural, Anayasa'nın 10. ve 41. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir" denilerek, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." biçimindeki birinci cümlesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliği ile karar verildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı 14 Şubat Sevgililer Günü'ne denk gelerek Resmi Gazete'de yayımlandı.
SEVGİLİLER GÜNÜ NEDİR?
Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gündür. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır.
Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.14 Şubat, 1800 yıllarda Amerika'lı Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış, sevgililer günü tüm dünyada ticaretin canlandığı bir dönem haline gelmiştir.Günümüzde de 'Sevgililer Günü'nde hemen herkes sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler verir. Bu hediyelerin başında çiçekler ve çikolata gelir.
Sevgililer Gününü çiftler genellikle başbaşa geçirirler. Başbaşa gidilen romantik bir yemek, ya da evde hazırlanan romantik bir sofra en yaygın kutlamalardandır.Aziz Valentine Kimdir?Valentine ya da Valentinus, Hıristiyan inanışına göre Roma azizlerden biridir. 269 yılı civarında öldürüldüğü sanılmaktadır. Aşıkların Azizi olarak da bilinir. Valentine, her yıl 14 Şubat günü anılır, zamanla bu gün Sevgililer Günü'ne dönüşmüştür.Hristiyan metinlerinde Valentinus şeklinde anılan başka bir aziz daha vardır. Bu iki azizi tek kişi kabul edenler olsa da bazı araştırmacılar Sevgililer Günü'nün Valentine'den değil de Valentinus denen diğer azizden kaynaklandığını iddia ederler.
BURHAN KARADUMAN-MALATYA (İHA)
Anayasa Mahkemesi, kocasından boşanıp da velayeti kendisine verilen çocuğuna kendi soyadını verebileceğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi, boşanma hallerinde çocuğa erkeğin soyadını veren yasayı anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan başvuru da, eşinden 2001 yılında boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen davacı anne, çocuğunun soyadının nüfus kayıtlarında babasının soyadı olarak kaldığını ve bu soyadının çocuğunu çok rahatsız ettiğini zira, soy isminin okulda ve mahalle arkadaşları arasında alay konusu yapıldığını; bunun da çocuğunu olumsuz yönde etkilediğini ve bu yüzden okula gitmek istemediğini, resmi işlemlerde karışıklığa neden olduğunu belirterek, çocuğuna kendi soy isminin verilmesini talep etti.
Açılan dava üzerine, Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru da bulunarak, 21.6.1934 tarihli 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasa'nın 10., 13. ve 41. maddelerine aykırılığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesi talep etti.
Anayasa Mahkemesi'nce kabul edilen itiraz üzerine verilen karar Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararında, "Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur. Bu nedenle itiraz konusu kural, Anayasa'nın 10. ve 41. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir" denilerek, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." biçimindeki birinci cümlesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliği ile karar verildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı 14 Şubat Sevgililer Günü'ne denk gelerek Resmi Gazete'de yayımlandı.
SEVGİLİLER GÜNÜ NEDİR?
Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gündür. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır.
Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.14 Şubat, 1800 yıllarda Amerika'lı Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış, sevgililer günü tüm dünyada ticaretin canlandığı bir dönem haline gelmiştir.Günümüzde de 'Sevgililer Günü'nde hemen herkes sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler verir. Bu hediyelerin başında çiçekler ve çikolata gelir.
Sevgililer Gününü çiftler genellikle başbaşa geçirirler. Başbaşa gidilen romantik bir yemek, ya da evde hazırlanan romantik bir sofra en yaygın kutlamalardandır.Aziz Valentine Kimdir?Valentine ya da Valentinus, Hıristiyan inanışına göre Roma azizlerden biridir. 269 yılı civarında öldürüldüğü sanılmaktadır. Aşıkların Azizi olarak da bilinir. Valentine, her yıl 14 Şubat günü anılır, zamanla bu gün Sevgililer Günü'ne dönüşmüştür.Hristiyan metinlerinde Valentinus şeklinde anılan başka bir aziz daha vardır. Bu iki azizi tek kişi kabul edenler olsa da bazı araştırmacılar Sevgililer Günü'nün Valentine'den değil de Valentinus denen diğer azizden kaynaklandığını iddia ederler.
BURHAN KARADUMAN-MALATYA (İHA)