MHP'li adaylar programın yapıldığı salona girişte büyük bir coşkuyla karşılandı. Aşıklar Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Tanıtım toplantısı emekli müftü Kadir Çiçek tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından MHP Sinop İl Başkanı İsmail Özhan, partililere seslendi. Özhan konuşmasında hükümeti eleştirdi. Özhan'ın ardından MHP Sinop ikinci sıra milletvekili adayı Nazım Demiray ile birinci sıra adayı Metin Oktay Fındık, birer konuşma yaptı. Metin Oktay Fındık konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı verdi.Metin Oktay Fındık konuşmasında şunları söyledi;"Bugün Egemenliğin millet iradesine verilişinin 91. yıl dönümü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün milletimize kutlu ve mutlu olsun.Bildiğiniz üzere 12 Haziran tarihinde milletimiz kendi iradesini ve egemenliğini bir kez daha bütün dünyaya gösterecektir.Milletimizin üzerindeki kara bulutları dağıtacak, ufkunu aydınlatacak, önünü açacak, huzuru müjdeleyecek, sevgiyi getirecek, yoksulluğu tarihe gömecek ve işsizliği yok edecek olan Milliyetçi Hareket’in Sinop adayları olarak sizlerle böyle bir günde buluşmaktan onur duyuyoruz.Sizin bu heyecanınız bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır.Seçim çalışmalarımız boyunca, ısrarla ve büyük bir inançlaSinop’umuzun her bir ferdiyle kucaklaşacağız.Sinop’ta, her kapıyı çalacağız, her haneye gireceğiz ve her eli tutacağız.Özellikle sizlerden her selam verdiğinize, bütün komşularınıza bu inancımızı anlatmanızı istiyorum.Bu kutlu yolda sizlerle birlikte omuz omuza mücadele verecek olduğumuz için, mutluyuz, gururluyuz. Kıymetli dostlarSinop Türkiye’nin enerji üssü olarak düşünülmektedir. Bize sormadılar, size sormadılar, acaba geçmiş dönemlerde önümüze konan adaylara mı sordular?AKP vekilleri istedi hadi, peki CHP bu konuda yeterli muhalefeti yaptı mı? Bence HAYIR… ben olsam ceketimi yakarım, meclisin içinde, dışında en yüksek ses tonundan Termik İstemiyoruz derim. Çünki ben SİNOPLUYUM:Termik Santralını istiyorsanız AKP’ye, CHP’ye,İSTEMİYORSANIZ MHP’ye.Ama Sinop artık uyandı ve vekil seçiminde artık tercihini kendinden yana kullanacaktır. Kaderini tayin edecek olanlar Sinoplulardır. Kime ve neye oy verdiğine Sinoplu karar verecektir.Bu kararını verirken düşünecektir. Dokuz yıllık iktidarı değerlendirecektir. İktidar milletvekillerini,Sinop’ta kaç kez gördüğünü Sinoplu için ne kadar çaba sarf ettiklerini düşünecektir. Ancak İktidar milletvekillerininDokuz yıllık iktidarları döneminde Sinop ile Sinoplu ile pekte hem hal olmadıklarını göreceklerdir.Perşembe’nin gelişinin Çarşamba’dan belli olduğu gibi… bundan önceki iktidar vekillerine bakarak iktidarın mevcut adaylarının seçildikleri takdirdeSinop’un geleceğini tahmin etmek zor olmayacaktır.İşsizliğin had safhaya dayandığı, Girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle köylünün üretim yapamadığı, üretse deHak ettiği fiyattan satamadığı, esnafın borç yükü altında can çekiştiği, gerekli tedbirler alınmadığı için balık stoklarının Tükendiği; bir Sinop ve ülke manzarasıyla karşı karşıyayız. İktidarın 9 yıllık çıraklık ve kalfalık döneminde; Devlet malı yağmalanmış, Yalanlarla millet kandırılmış, Fitne sokulmuş millet cephelere bölünmüş, İşsizlik ve yoksulluk artmış, Yıkım projeleriyle milletimizin birliği bozulmuş, kavga artmış Teslimiyetçi politikalarla dayatmalara boyun eğilmiş, Teröriste kibar, millete gaddar olunmuş. Terminoloji değişmiş, artık terörist başı “barış elçisi” olmuş.Hukuken verilen kararlar bir gecede değiştirilerek terör yandaşları masumiyet karinesine büründürülmüş.Görünen manzara karşısında ustalık dönemlerini hayal bile etmek insanın içini ürpertmektedir.TBMM terör yandaş ve yatakçılarının koruma zırhına kavuşturulduğu yer haline getirilmiş.Habur’dan giren hainler Gerze’de, Boyabat’ta polis ve askerimize kurşun sıkmışlar canımızı ciğerimizi dağlamışlar sonra ellerini kollarını sallayarak kaçmışlardır.İşte alın size Kürt açılımı. Şimdi Başbakan diyor kürt sorunu yok, pkk sorunu var. EYY Başbakan biz söylerken bize Milli birliğe karşı çıkıyorsunuz diyordun. Şimdi ne oldu seçim mi yaklaştı? Milliyetçilik damarların kabardı.MHP tarihin haklı çıkardığı bir siyasi harekettir. Ne yazık ki oltaya takılan etin yem olduğunu anlayamayacak kadar gaflet içinde olanlar yemi yemişlerdir. Koltuklarına alıştılar, Ne yazık ki aşlarına haram karıştırdılar; Öğrenciler, öğretmenler, avukatlar, eczacılar, işçiler, memurlar sokakta sesli yürüyorlar, Ama bu ülkede bazıları sessizce götürüyorlar.Hani derler ya!“Demirci zenci olursa ,duman onun yüzünde iz bırakmaz” Mevcut hükümet; devleti yönetenler oldukları halde hiçbirOlumsuzlukta sorumluluk üstlenmeyip zenci demirci rolünü üstlenmiştir.Gençlerimiz üniversite kapılarında, devletten iş beklerken, polis olmak isterken merkezi sınava giriyorlar.Soruyorum size sınavdan önce size şifre geldi mi?Eyvahhhh siz o zaman yandaş değilsiniz.Gençlerimizi bu haksızlıktan kurtarmak için gereken cevabı sandıkta verecek miyiz?9 yıldır'Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, altı ay kış, altı ay yaz gitmiş, bir de arkalarına bakmışlar ki; bir arpa boyu yol gidememişlerdir.Hala bu ülkede doğan çocuklar borçlu doğmaktadırlar2002'ye kadar 80 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin verdiği cari açık 57 milyar dolar iken8 yılda verilen cari açık 210 milyar dolar civarındadır.Protesto edilen senet tutarı 2002 yılında 816 milyon lira iken, 2009'da 7 milyar 771 milyon lira oldu.Artış yüzde 852.2002'de 743 bin olan karşılıksız çek sayısı, 2009 yılında 1 milyon 911 bine ulaştı. Artış oranı yüzde 157. Sıcak para ve kara para girişleri nedeniyle lira değerlendi, ithalat patladı ve dış ticaret açığı rekor düzeye çıktı. 2002'de 15.5 milyar dolar olan yıllık dış ticaret açığı, 2010 ekim ayı itibariyle 64 milyar dolara yükseldi.
Türkiye'nin toplam dış borçları, geçtiğimiz dokuz yıllık döneme hızla büyüdü.Toplam dış borcumuz 2002de 129 milyar dolar idi. Haziran 2010da 459 milyar dolara yükseldi.Motorinin litre fiyatı yüzde 149, benzinin ki yüzde 131 arttı.Hem ülke insanı hem de Sinoplu bankalara borçlandırılarak bağımlı hale getirildi.Eğitim fakültesi mezunlarımız atanmayı beklerken 40 bin ithal öğretmen getirilmesi için Çalışmalar başlatıldı.Değerli katılımcılar soruyorum size;Siz razı olacak mısınız 12 yaşına kadar din eğitimi yasak olan ülkemizde boynunda haç madolyonu taşıyan, hristiyan işaretleri yapan öğretmenlerin, çoluk çocuğumuzun karşısına çıkarılmasına.Bu hristiyan misyonerliğine kapı açanlara sandıkta gereken dersi vermeyecekmisiniz ?Biz bu zorluklar karşısında metin olan bir yürekle yola çıktık. Kanı, lisanı, imanı, vatanı ile beslenmiş birisi halkın bağrındanbirisi olarak… Tarihimizin şanı, bizi biz yapan imanı, bütün bunların mabedi vatanı; canı, namusu gören bir Türkiye için,Türk gençliği için… Bir köşesine bir toplu iğne battığında canımız acıdığı bu vatanda; atası gibi medeniyeti dünyaya gösteren bir Türkiye için…Karadeniz’in incisi SİNOP’ta yüreğinde bu duygularla bir bakışımızın dalgalanan Türk bayrağında,bir bakışımızın Atasının izinde, fikirlerimizi özgürce paylaştığımız, farklılıklarımızın saygımız olduğunu bilerek,her zorluk karşısında metin olmak için önce vatanımız sonra Sinop’umuz için sizlerle el elebizim Türkiye’mize yürümek istiyorum.Kıymetli dostlarTürkiye’nin siyasi hayatındaki en önemli seçime yalnızca 50 gün kalmıştır.Her insanımızı aziz bilip gönlümüzü ve kucağımızı açacağız.Bunları yaparken kuşkusuz önce bir olmalıyız, iri olmalıyız ve diri olmalıyız.Yıllardır ihmal edilmiş güzel Sinop’umuzu geleceğe taşımak için omuz omuza mücadele etmeliyiz.İktidar tarafından adeta cezalandırılan,Dokuz yıldır özelinde hiçbir proje geliştirilmeyen hiçbir yatırım yapılmayan Sinop için ses vermeliyiz.Üniversitesiyle, turizmiyle, sanayi ve ziraatıyla, balıkçılık sektörüyle gelişmiş,huzurlu ve müreffeh bir Sinop için ses vermeliyiz.Yıllardır ihmal edilmiş güzel Sinop’umuzu geleceğe taşımak için ses vermeliyiz.İthal Rus kömürü ile doğamızı kirletecek termik santraller karşısında güçlü durabilmek için ses vermeliyiz İnanmak ile bir dağı yerinden oynatabilirsiniz. Başarabileceğinize inanarak başarıyı elde edebilirsiniz.İnancıyla hareket eden ve başarıya kilitlenmiş bir kadroyuz.Sinoplu hemşehrilerimiz bize görev verdiği takdirdeSinop’un Ankara’daki sesi olmak ve yüreğimizi sizlere açmak için söz veriyoruz. Her sabah bir ceylan uyanır.
En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini,
yoksa öleceğini bilir.
Her sabah bir aslan uyanır.
En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini,
yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmamızın önemi yok.
Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmamız gerektiğini bilelim.Biz her sabah güneş doğduğunda Sinop ve Sinoplu için koşacağımıza söz veriyoruz.Bize inanan ve güvenenlerin boynunu bükmeyeceğimize İnsana hizmet hakka hizmettir diyerek;yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadanSinop için, Sinoplu için çalışacağımıza söz veriyoruz"
Türkiye'nin toplam dış borçları, geçtiğimiz dokuz yıllık döneme hızla büyüdü.Toplam dış borcumuz 2002de 129 milyar dolar idi. Haziran 2010da 459 milyar dolara yükseldi.Motorinin litre fiyatı yüzde 149, benzinin ki yüzde 131 arttı.Hem ülke insanı hem de Sinoplu bankalara borçlandırılarak bağımlı hale getirildi.Eğitim fakültesi mezunlarımız atanmayı beklerken 40 bin ithal öğretmen getirilmesi için Çalışmalar başlatıldı.Değerli katılımcılar soruyorum size;Siz razı olacak mısınız 12 yaşına kadar din eğitimi yasak olan ülkemizde boynunda haç madolyonu taşıyan, hristiyan işaretleri yapan öğretmenlerin, çoluk çocuğumuzun karşısına çıkarılmasına.Bu hristiyan misyonerliğine kapı açanlara sandıkta gereken dersi vermeyecekmisiniz ?Biz bu zorluklar karşısında metin olan bir yürekle yola çıktık. Kanı, lisanı, imanı, vatanı ile beslenmiş birisi halkın bağrındanbirisi olarak… Tarihimizin şanı, bizi biz yapan imanı, bütün bunların mabedi vatanı; canı, namusu gören bir Türkiye için,Türk gençliği için… Bir köşesine bir toplu iğne battığında canımız acıdığı bu vatanda; atası gibi medeniyeti dünyaya gösteren bir Türkiye için…Karadeniz’in incisi SİNOP’ta yüreğinde bu duygularla bir bakışımızın dalgalanan Türk bayrağında,bir bakışımızın Atasının izinde, fikirlerimizi özgürce paylaştığımız, farklılıklarımızın saygımız olduğunu bilerek,her zorluk karşısında metin olmak için önce vatanımız sonra Sinop’umuz için sizlerle el elebizim Türkiye’mize yürümek istiyorum.Kıymetli dostlarTürkiye’nin siyasi hayatındaki en önemli seçime yalnızca 50 gün kalmıştır.Her insanımızı aziz bilip gönlümüzü ve kucağımızı açacağız.Bunları yaparken kuşkusuz önce bir olmalıyız, iri olmalıyız ve diri olmalıyız.Yıllardır ihmal edilmiş güzel Sinop’umuzu geleceğe taşımak için omuz omuza mücadele etmeliyiz.İktidar tarafından adeta cezalandırılan,Dokuz yıldır özelinde hiçbir proje geliştirilmeyen hiçbir yatırım yapılmayan Sinop için ses vermeliyiz.Üniversitesiyle, turizmiyle, sanayi ve ziraatıyla, balıkçılık sektörüyle gelişmiş,huzurlu ve müreffeh bir Sinop için ses vermeliyiz.Yıllardır ihmal edilmiş güzel Sinop’umuzu geleceğe taşımak için ses vermeliyiz.İthal Rus kömürü ile doğamızı kirletecek termik santraller karşısında güçlü durabilmek için ses vermeliyiz İnanmak ile bir dağı yerinden oynatabilirsiniz. Başarabileceğinize inanarak başarıyı elde edebilirsiniz.İnancıyla hareket eden ve başarıya kilitlenmiş bir kadroyuz.Sinoplu hemşehrilerimiz bize görev verdiği takdirdeSinop’un Ankara’daki sesi olmak ve yüreğimizi sizlere açmak için söz veriyoruz. Her sabah bir ceylan uyanır.
En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini,
yoksa öleceğini bilir.
Her sabah bir aslan uyanır.
En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini,
yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmamızın önemi yok.
Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmamız gerektiğini bilelim.Biz her sabah güneş doğduğunda Sinop ve Sinoplu için koşacağımıza söz veriyoruz.Bize inanan ve güvenenlerin boynunu bükmeyeceğimize İnsana hizmet hakka hizmettir diyerek;yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadanSinop için, Sinoplu için çalışacağımıza söz veriyoruz"