Bismillahirahmanırrahim... Merhaba sevgili okurlarım. Atmış olduğum başlıktan da anlaşılacağı gibi müslüman ve islam ahlakı yazımda ki maksadım, Müslümanın "Ben inanıyorum, Allah'ın varlığını, birliğini kabul ediyorum, peygamberliği önderlik, Kur'an-ı mübini rehber, islamı din, Kabe'yi kıble olarak kabul ediyorum" dedikten sonra İslam'a ve Allah'ın emirlerine, helal ve haramlarına dikkat etmesi gerekliliğini bilmeli. Ona göre yaşamalı ve yaşatmalı. Gerek ticari, gerek sosyal her bakımdan dikkat etmeli. Bırakın kendinizi soyup soğana çevirip sokağa atmayı veya deniz kenarlarına çırılçıplak hem kendi, hem insanların izzeti nefsiyle oynamayı, yediğine içtiğine, attığı adıma bile dikkat etmesi gerekirken açılıp saçılmasının, boyanıp süslenip sokağa çıkmasının hesabını nasıl vereceğini düşünmeli.
Bence kadının başkalarının dikkatini cezbetmesi veya erkeğin kadını soyup soğana çevirip, teşhir edercesine koluna takıp, "Bakın bu benim eşim" dercesine sokak sahil ve caddelerde dolaştırmasının hesabı ne çetindir. Bir bilebilse insanoğlunun akıl mahrumu olduğu noktalardan biride, güneşin sıcağından kaçarak, gölge aramasına karşın cehennem ateşinden korunmak için cennete yönelmemesinde görüyoruz. Yada sözde müslüman, özde belki bir gayri müslümün bile yapmayacağı hal, hareket ve ahlaksızlık sergilemesi.
Hristiyan genç, Müslüman gence sorar ya; "Müslüman mısın?" "Elhamdülillah" der bizim müslüman, sonra "İçki içer misin?" diye sorar, Müslüman'a "Eh ara sıra" der. Müslüman genç "Peki zamparalık?" "Oda var" der. Müslüman "Peki gece alemi, kumar?" "Şöyle böyle" der müslüman. Hristiyan genç, döner müslüman gence "O zaman Elhamdüllillah bende Müslümanım, bende bu senin yaptıklarından fazla birşey yapmıyor, yaşamıyorum. Zaten ne farkımız varki" der. Boynunu büker ve utanır bu duyduklarından Müslüman. Tabi işte hem Dünya'da müminlere karşı, hem ahirette Rabbimize karşı hem ümmeti olduğumuz Peygamber'imize karşı utanmamak için, müslüman bir vatandaş, müslüman bir anne babadan, müslüman olarak doğduğumuz için, hamdetmeli, Yaradana teslim olup, dosdoğru İslam'a göre yaşamalıyız ve unutmamalıyız ki, Allah (c.c) ayeti celilesinde, "O kafir ve zalimleri dost edinmeyin, onlar sizi kendilerine benzetmedikçe, kendi dinlerine yöneltmedikçe, sizinle dost olmazlar". Evet, bu ayeti unutmamalı, hristiyan, yahudi, şu, bu kültüre göre değil, doğduğumuz fıtrat üzerine yaşamalı, İslam'ı, Kur'an-ı, Sünne'i, bütün benliğimizle hissetmeliyiz. Bir Süslüman gibi değil, bir Müslüman gibi yaşamalı, örnek insan olmalıyız. Ahlaken kaybettiğimiz, yitirdiğimiz, değer yargılarımıza geri dönmeli, terk etmeliyiz. Gavur adetlerini ve onlara benzemeyi, yani sözde değil, özde müslüman olmalıyız. Ve unutmamalıyız ki cennet, Dünya'daki bütün güzelliklerden daha güzeldir ve ucuz değildir. Ve cehennem de lüzumsuz değildir. Ne güzel demiş rahmetli Mehmet Akif Ersoy, "Her kim kabul etmişse demokrasi denen ilm-i Yunan-ı. Bilsin ki inkar etmiştir nuru Kur'an-ı." Uyanıp uyanlara, yaşayıp uyaranlara selam olsun...
S.a sevgili okurlar olumlu veya olumsuz uyarı niteliğindeki eleştirileriniz belirtirseniz yeni yazılarıma destek vermiş olursunuz saygilarimla