İşin asıl ilginç olanı bu askerlerin yanı sıra üstü başı "yırtık pırtık" binlerce kadın, çocuk ve yaşlı vardır.Bunların hepsinin sırtında "haç" şeklinde dikilmiş kumaş şeritleri taşıdıkları görülür. Geçtikleri her yeri talan ederek yakıp yıkıyor, önlerine geleni kılıçtan geçiriyorlardır. Başlarında "Pierre L’Ermite" adlı bir keşiş vardır. İznik’ten başladıkları Ortadoğu’ya uzanacak istilaya "1. Haçlı Seferi" denilmektedir.Bu acayip gözü dönmüş kalabalığı asıl ilginç kılan durum ise; hiçbir "kural, kaide, insaf-izan" tanımadan her şeyi yıkıp yok etmeleriydi. Bu alışkanlıkları o kadar uzun yıllara sirayet etmiş ki günümüzde Fransızlar hala kural, kaide ve insaftan yoksun olarak galiz hareketler yapıyorlar.
***
Keşiş kumandan Pierre’ in vahşi ruhu Sarkozy’ nin içinde yaşıyor olmalı ki o da birilerini "kovalama" derdinde. Yıllardır vatandaşı olan Romanlar’ ı "ülkesinden" kovuyor. O çok değer verdiği(!) insan haklarını bir yana koyuveriyor. "Nereye giderseniz gidin" diyor, ülkeme zarar veriyor, yüksek sosyeteme, benim medeniyetime yakışmıyorsunuz diyerek onlara yol veriyor.Bu da yetmezmiş gibi şimdi de "spor altyapılarına" Müslümanlara esmer renkli Afrika kökenli çocukları almamaya ve onlara "kota" koymaya kadar işi uzatıyor. Daha düne kadar adeta bir şempanze oynatma edasıyla seyrettiği, parası karşılığı izleyerek"zevklendiği" kara adamların çocuklarına yasak getiriyor.Esas "densizliğin büyüğünü" de; durup dururken vahşi bir iştahla karışıklık içindeki Libya’yaönce "ben demokrasi götüreceğim(!)" diyerek istila hareketinin başını çekmesiyle yapmış oluyor. Densizliği, yaptıkları saldırıyı Müslümanlara karşı yapılan haçlı seferine benzetmeleriyle kendi bakanının ağzından "dillendirmiş oluyorlar." Hoş bu seferlerin hiç bitmediğini şekil değiştirerek yüzyıllar boyu devam ettiğini her aklıselim insan biliyor.Kaddafi, çölden petrolü boru hatları vasıtasıyla sahile ulaştırmakla adeta "başına belayı" kendi davet etmiş oldu. Son yıllarda dünyanın en kaliteli petrollerinden olan Libya petrolünün üretimini ciddi seviyede artırması bazı gözü dönmüş devletlerin "iştahını kabarttı." Elde edilen gelirden yeterli pay alamadığını düşünenler zaten bir fırsat kollar durumdaydılar. Çöl altından çıkarılan suyun kullanılarak "vahalarda" gıda üretim alanları meydana getirilmesi ve dolayısıyla bu ülkeye gıda satışının azalması da bazı çıkar guruplarının canını sıkıyordu.Diktatörlük altında ezilen fakir Libya halkının "isyan fitilinin" ateşlenmesi ülkenin yangın yerine dönmesine sebep oldu.Libya’daki diktatör yönetime bir de karışıklığın eklenmesi bazı çıkarcı ülkeler için adeta bisküvi üzerine "kaymak gibiydi" sanki.Karışıklığı sebep göstererek Irak’ta "geç kaldığını" düşünen kumandan Pierre’ nin torunlarından Sarkozy acilen birkaç yandaşıyla koyuldu"demokrasi harekatına."Demokrasi ve diktatör bahane, kaliteli, ucuz ve nakliyesi kolay olan petrol şahaneydi. Kara altının kime yar olacağı henüz belli değil. Olan da yine masum halka harap olan ülkeye oluyor.***
Avrupa’nın ortasında kendini pek medeni sayan bu "nevi şahsiyetleri" anlamak mümkün değil. İçlerinde gizledikleri "kin ve öfkeyle" hareket ediyorlar. Medeniyet dedikleri "tek dişi" kalmış canavarlar sadece kendilerine medeni. Dışarıya gelince örneklerini sergiledikleri gibi herkesten "daha barbar" olabiliyorlar.Anadolu topraklarında tarih boyunca birilerinin hep "gözü" olmuştur.Bırakın ele geçirmeyi, ikamet ettiğimiz sürece "nazardan çatlatmazlarsa" ne ala bize.Eğer bilmeseler bizim cevvalliğimizi, vatan sevgimizi bu netameli topraklardan "akşama" kovacaklar bizi.Haçlı zihniyetine sahip bu asilzadeler eğer bilmeseler Kıbrıs barış harekatında Taşucu’na yığılan insanlarımızı, bırakın "yüzerek geçeceğiz" kardeşlerimizi koruyacağız diyen insanları. Her ciddi dış tehditte "bizi askere alın" diye askerlik şubesine başvuranları bilmeseler eğer, bizi bu topraklardan söküp atacaklar. Onlar bizleri bizden daha "iyi tanımaktalar" maalesef.***
Yağmacı ihtiyar Frenkler’ den günümüze pek değişen bir şey yok dünyada. Bazı milletler hala aynı yıkıcı mantık içindeler. Komutanlarının zihniyet yapıları değişmeden sadece ismi değişerek düzenlerini devam ettirme derdindeler. Adamların kanlarına, "genlerine işlemiş" ayrıştırmak, "sömürmek" sadece kendine yaşamak. Diğer halkların hak ve hukuklarına da"tam Fransızlar!.." Yaptıklarıyla kumandan Pierre’ i aratmayan torun Sarkozy’nin Allah vergisi "boyuna söyleyeceğimiz yok" haşa.Lakin ;Libya’ya çıkarma yaparken"akılları güdük,"Romanları ülkelerinden kovarken "vicdanları güdük,"Afrikalı ve Müslüman çocukları spor altyapılarından men ederken "insafları güdük,"Bizim Avrupa Birliği üyeliğimize takoz koyarken"adaleti güdük,"İnsan hakları havarisi kesilme konusunda gazel okumaya gelince de "izanları güdük" vesselam.