O günlerden sonra güzel İlçemde çok güzel dostluklarım oldu, çok güzel anılarım oldu. Unutulmaz günler geçirdim o yıllarda. Sevgili Bahattin ÜNAL Hocamızın teşvikleriyle Milli Gençlik Vakfı Türkeli Şubesini kurduk ve iki yıl kadar Başkanlığını yürüttüm. Üstelik tuttuğumuz lokalin kirasını da cebimden ödeyerek. Çok maddi sıkıntılar içerisindeydim ama ona rağmen ideallerimiz uğruna sabrediyordum. Gönül birliği ettiğim bazı dostlarımı zikretmek istiyorum burada: En başta Hüseyin TEPE ağabeyim, Halil TEPE ağabeyim. Aslan ÜNLÜ, Salih ÖZCAN, Şükrü IŞIK, Erol KAHRAMAN, Rasim ÜNAL ve şu anda isimleri tek tek hatırıma gelmeyen ama sevgileri daima içimi ısıtan dostlar. Bu arkadaşlarla Sinop’un tüm ilçelerini tek tek dolaşmıştık. Türkeli köylerini bir bir arşınlamıştık.1994 yılı yerel seçimlerinde âcizane bendenizi ve Yazıcı Köyünden RecepYAMAN ağabeyimizi teşkilatım İl Genel Meclisi Adaylığına layık görmüştü de gece gündüz Türkeli köylerini çamur kar yağmur dinlemeden dolaşmıştık. O günler acı ve tatlıyı karıştırıp harmanladığımız günlerdi. Yaşadıklarımız asla unutulacak şeyler değildi. O günden bu güne tam 17 yıl geçti. Koskoca 17 yıl. O yılların idealist delikanlıları şimdi kırklı yaşların üzerinde ve kimisi torun sahibi olmuş insanlar. O günlerin siyaset büyüklerinin hemen hepsi sahneden çekilmiş, kimileri de aramızdan ayrılmış. Ve o günlerin çocukları bebeleri büyümüş kocaman gençler olmuş hayata atılmış. Kimileri hayallerine kavuşmuş başarılı olmuş ve belirli yerlere gelmeyi başarmış.
Ama değişmeyen tek bir şey var ki o da şu: Türkeli siyasi yaşamda umduğu ve hak ettiği yere, ulaşması gereken noktalara gelememiş, ulaşamamış. O günden bugüne ilerlemesi gerekirken gerilemiş, daha da kötü noktalara gelmiş. Sinop siyasetine hep Boyabat ve civarı yön vermiş. Türkeli civarından aday olan hiçbir siyasetçi kazanamamış, başarılı olamamış ve dolayısıyla Türkeli sorunlarını asla Ankara ya taşıyamamıştır. Sinop un milletvekili sayısı üç iken ender de olsa Sinop tan Bakan çıkardı; şimdi ikiye düşen sayıdan sonra bu şansımız da sıfır gibi. Küçücük bir kasabada siyasetçiler birbiriyle uğraşır hale gelmiş, buna mukabil tüm tarafların da holigan taraftarları oluşmuş. Akl-ı selim ile hareket edenler azalmış; buna mukabil öfkeleriyle ve duygularıyla hareket edenler çoğalmış.
Bundan sonra Sinop’u ve Türkeli’mizi Ankara da temsil etme niyetinde olan siyasilerimize sesleniyorum: Lütfen size oy verip destek olan insanlarımıza faydalı olunuz. Beklentilerine gerçekçi çözümler üretiniz. Seçimlerde boş ve yalan vaatlerle oy avcılığı yapmayınız. İnsanlar size bir şey sorduklarında ve istekte bulunduklarında onları azarlamayınız. En saçma fikirlerini bile açıklasalar onlarla alay etmeyiniz. Seçmen sizden sadece kendilerini adam yerine koymanızı ve kendilerine değer vermenizi istiyor, Kaf dağından kar getirin demiyor. Selam ve s