Olay, merkeze bağlı Demirci köyündeki balıkçı barınağında meydana gelmişti. Sinop’ta son günlerde etkili olan kar ve yağmur yağışı sonrası, 2016 yılında faaliyete geçirilen Demirci köyü Barınağı ve çevresindeki sarp arazide heyelan oluşmuştu. Heyelan sebebiyle barınaktaki kulübe ve elektrik hatları hasar görürken, beton zeminde de çatlak ve çökmeler meydana gelmişti.Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz; “Evet tabi ki 1,5 ay önceki yağışlarda oluşan bir heyelan var. Buradaki toprak aşağı doğru kayıyor. Buradaki istinat duvarını aşamayan toprakta şurayı şişirdi. Oraya giriş çıkış yok şuanda. Alt yoldan doğru yapılıyor. Bununla ilgili ben aşağı yukarı 10 gün önce geldim buraya. Tespitlerimizi yaptık. Kamuoyuna da duyurduk. Yetkililere de seslendik. Ama o gün bu gündür buraya gelen sadece gazeteciler var. Hiçbir yetkili yok. Yani buradaki balıkçı barınağın yapıldığı zaman, Türkiye’ye ve Sinop’a yakışan bir balıkçı barınağı olsun dedik. Ama yapıldığı günden beri hiçbir gelişme yok. Buraya bir istinat duvarı yapmışlardı o çöktü. Yenisini yaptılar. Şuan da balıkçılarımız burada mağdur. Kulübelerini kendi imkanlarıyla yukarı taşıdılar. Çünkü buraya gelen balıkçı birazda şehirden uzak olması münasebetiyle ağlarını koyacakları yerleri yok barınacak yerleri yoktu. Kendi imkanlarıyla kulübe yaptılar bu sefer kulübelerin hepsi çöktü aşağıya almak zorunda kaldılar. Yani buradaki balıkçımız mağdur. Burada bir lodos estiği zaman burası bir çalkalanıyor ve daha önce batan kayıklar oldu. Oldu yani bununla ilgilide sıkıntı var. Mendireğin ağzıyla alakalı. Burada kayık bağlama yerleri yok. Belirli bir alanda daraltılmış sıkıştırılmış bir alan var. Yani burada boş bir alan var. Buradaki balıkçının barınabileceği, ağlarını koyacağı, balığını yükleyebileceği alan o kadar olmasına rağmen burada onunla ilgilide bir çalışma yok. Projeler verildi aslında. Yani burada bir yasa diyorlar. Yasa değişir yani, yasayla ilgili balıkçıyı mağdur edecek şeyler varsa bunu otururuz bir akşam yasayı da değiştiririz. Maalesef Türkiye’deki balıkçılarımız çok zor durumdalar. Özellikle son zamanlarda bu uzun süreden beri gelen bir şey ama Türkiye’deki mazot fiyatlarının artışı, anormal fiyat yükselişleri, ithalatın önünün çok açılması, üreticiye destek verilmemesinden kaynaklı ağ fiyatları yükseldi. Mazot fiyatları anormal derecede. Yani şuanda balıkçı neredeyse kontak kapatma durumuna geldi. Ben şunu hep söylüyorum. Yani yukarıda masa başında oturarak Ankara’da bu işler çözülmez. Bir sahayı görmek lazım. Balıkçıyı dinlemek lazım. Sinop’ta milletvekiliyim ama Türkiye’de 28 il için yola çıktım. Hopa’dan başladım Samandağ’ya giden bir süreçte Balıkçılarımızın mağduriyetlerini dinledik. Limanların mağduriyetlerini dinledik ve Türkiye’de balıkçılık ve denizcilik üzerine bir bakanlık kurulması lazım. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Yani Türkiye’de bir tarım bakanlığımız var. Hem denizden anlayacak, hem balıktan anlayacak, hem ormandan anlayacak, hem hayvandan anlayacak, hem çiftçiden anlayacak. Böyle bir şey yok. Liyakat dediğiniz şey belirli bir bölümlere ayrılması lazım. Bir kişinin yapacağı, bir bakanın yapacağı işler değil. Bunların özellikle ormanın, tarımın ve su ürünlerinin denizcilik ve balıkçılığın birbirinden ayrılması lazım ki Türkiye de liyakat sistemini oturtalım ki bu ülkede başarılı olalım. Bu hükümet saldı ortaya milleti şuan da ne oluyor? Balıkçı kendi çaresine baksın. Nasıl alsın kardeşim her gün mazot artışı var. Eskiden ÖTV’siz mazot alıyorlardı, bu artışları ÖTV ile kapattıkların için şuanda balıkçı sokaktaki vatandaş nasıl alıyorsa mazotu aynı fiyattan alıyor. Çiftçi keza öyle.” dedi.Açıklamalarına şu şekilde devam eden Karadeniz; “Ülke de şuan da üretim kanallarının hepsi kısıtlandı. Yok ithalatçı bir ülke olduk. Bu gidişat Türkiye’yi çok zora getirecek. Birazcık ben hükümete sesleniyorum. Akıllarını başına alsınlar. Küçük çocukları siyasete malzeme etmesinler. Doğrucu yaklaşımla burada OSB’lere 3 gün elektrik kesintisini zorunlu kıldılar. Ama oradaki saraydaki ışıklar gece gündüz yanar oldu. Biraz bakın be kardeşim. Biraz kendinize bakın. Bu ülkenin vatandaşıyız, hepimiz biriz yani. Burada 83 milyon yaşıyorsa hiçbirimizin birbirinden ayrısı yok. Ama baktığınız zaman insanları öyle bir ayırdılar ki ama bunun faturasını, elektrik faturasını nasıl bir gecede yılbaşı gecesinin ertesi günü kalktığında 127 kadar zamı gördüyse, vatandaş bu faturayı ödüyorsa ilk gelecek seçimde de o sandıkta da faturayı kimin ödeyeceğini bu vatandaşta çok iyi bilmeye başladı. Biz yapılan doğru şeye Allah razı olsun demeyi biliriz. Teşekkür etmeyi biliriz. Bu liman buraya yapıldı teşekkür ettik o zamanda Binali bey ulaştırma bakanıydı. Yapıldı teşekkür ettik çıktık teşekkür ederiz dedik. O yaptığı günden beri Binali beye de sesleniyorum buradan. Allah razı olsun diyoruz bu limanı buraya yaptı o dönem o yaptığı günden ve bakanlığı bittiği günden beri buraya bir tane çivi çakılmadı. Yazık değil mi ya, yazık yani. Şurada koskoca bir alan var. Yapılacak tek bir şey var. Sinop siyasetinin önderleri, bürokrasinin önderleri bir araya gelir. Burada ne yapılır, balıkçıyı toplarız bir gecede burayı düzeltiriz. Ama ihmal etmemek lazım. Bu 83 milyonu bir arada tutmak lazım. Bu güçlü devleti, güçlü milliyet anlayışını bir arada tutamazsak, insanları ayırırsak o zaman bizim halimize gülerler.” Dedi.
