İsra gece yürüyüşü, miraç ise yükseliş demektir. Bu anlamda Mescid’i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya kadar olan kısım isra, Mescid-i Aksa’dan huzur-u ilahiye kadar olan kısım da miraç olarak isimlendirilir. Biz Müslümanlar için iki önemli kavramdır bunlar. Allah Rasulü(s.a.s) Mekkeli müşriklerin baskısından, zulmünden ve şirkte inat etmelerinden iyice bunalmıştı. Sadece bununla kalmayıp üç yıl boyunca kendisine inananlara karşı bir boykot kararı almışlar ve bu zaman içinde Müslümanlarla konuşmamışlar, ticaret yapmamışlar, kız alıp vermemişler, Mekke’nin kenar mahallesinde adeta yok olmalarını istemişlerdi. Mesele sadece bu olmayıp bir de tebliğ için gittiği Taif şehrinde hiç kimseyi(addas hariç) kendisine inandıramamış ve şehrin ayak takımı tarafından taşlanmıştı Habibullah. Tüm bunların üzerine Efendimizin her daim yanında olan amcası Ebu Talip ve kendisine ilk inanan kişi, tüm servetini gözünü kırpmadan Rasulullah’ın davasına harcayan Hz Hatice annemizin vefatları Peygamber-i Zişan’ı iyice yalnızlaştırmıştı. İşte tam böyle bir zamanda Cenab-ı Hakkın, “kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu(Muhammedi) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Şüphesiz o hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (isra-1) ayetinde bahsettiği isra ve miraç hadisesi gerçekleşmiştir.Tarihi olarak baktığımızda kısaca bunu görebiliriz. Peki görülen bu ise anlaşılan nedir? Ya da bu nasıl anlaşılmalı? Bu olaya hangi açıdan bakmalıyız? Tarih okur gibi mi okumalıyız yoksa bir mucize gözüyle mi bakmalıyız? Ne yazık ki üzülerek ifada etmemiz gerekir ki bizler bu tür olaylara bugün sadece tarih gözüyle bakıyor, Efendimizin en büyük mucizelerinden birisidir diyerek övünmekten öte hiçbir şey yapamıyoruz. Şüphesiz ki bu büyük bir mucizedir, bun da şüphe yok. Fakat olay bundan ibaret olmamalı. Biz Müslümanlar düşünmeyi bıraktık. Düşünmeyi bırakınca anlayamadık. Anlayamadığımız için yaşayamadık, yaşayamıyoruz. Müslümanca bir hayat sürdüremiyoruz. Şimdi gelelim konumuza ilk paragrafa baktığımızda çıkacak sonuçlar: Allah Habibini yalnız bırakmamıştır. En çok bunaldığı zamanda onu huzuru ilahide ağırlamıştır. Tüm bu sıkıntılardan sonra Cemalullah ile müşerref kılmıştır. Şu asla unutulmamalıdır ki Allah her zaman inanlarla beraberdir, onların yardımcısıdır, sahibidir, en büyük destekçisidir. Bugün sıkıntıya düştüğünde Allah’a sığınmayıp strese giren Müslüman kardeşlerime duyrulur. Allah var stres yok. Müslüman için önemli olan insanların tavrı değil Allah’ın tavrı olmalıdır. Burada insanlar Peygamberimizi küçük düşürmek, yalnız bırakmak hatta O’nu yok etmek istemişlerdi fakat Allah O’nu yükselttikçe yükseltti. En güzel teselli ile destekledi. Rasülü Ekrem’in bu yükselişte kendinden önceki enbiya ile de görüştüğü belirtilir. Bu da bir hasret giderme ve davaya odaklanma anlamında önemlidir. En önemli sonuç ise Efendimizin gözümün nuru dediği namazdır. Beş vakit olarak farz olması da yine bu yükselişin bir ikramıdır bu ümmete. Fakat bu ümmet bu ikramda aldanıyor. Göz nuru olan namaz bu zaman diliminde ihtiyarların yaptığı bir ibadet oldu. Çoğu müslümanın cumadan cumaya hatırladığı, hatta bayramdan bayrama kadar namaza yaklaşmayan bir ümmet olduk. Şimdi durum böyle iken miraç kandilinde hangi yüzle Allah’ın huzuruna çıkacaksın ey Müslüman kardeşim! Camiler sadece kandiller de mi dolmalı, sadece bayramlar da mı taşmalı, sadece cumalar da mı Müslüman görmeli camiler? Camiler beş vakit Müslümanlarla dolmadıkça, miraç gecesinde sabaha kadar uyumasa da miracı anlamış sayılmaz, miraç anlaşılmamış demektir.Allah’tan dileğimiz şu olsun ya Rabbi sen Habibini en dar anında miraç ile teselli ettin. Bu günlerin hatırına, insanlığın daraldığı, merhametin yok olduğu, zumlun ayyuka çıktığı, Müslümanların dünyaya daldığı, zalimlerin sevildiği, mazlumların yerildiği, insanların günahta yarıştığı, hayrı engellediği, müslümanların horlandığı, yalnızlaştığı şu anımızda bizlere de bir yükseliş nasip eyle. İnsanlığın irtifa kaybettiği, esfel-i safiline yuvarlandığı bu zamanda sen bizleri yalnız bırakma Allah’ım. Bizlere kimliğimizi unutturma, bizleri bizlere yabancılaştırma ya Rabbi.(amin)Tüm ahlakı erdemlerin miraç etmesi temennisiyle…
FATİH DÜLGER
İLÇE VAİZİ