Yazının başlığındaki hatayı hemen fark ettiniz sanırım. "Hatasız kul olmaz" diyelim. Ama asıl olanı yazayım. Ülkemizde Kutlu Doğum Haftası adıyla Peygamber efendimizin Miladi doğum yıldönümü kutlamaları bir yarış haline geldi. Kutlu doğum Haftasında profesör ünvanlı biri olmazsa olmaz. En iyi ilahici olmalı..En iyi okuyucu olmalı...En iyi semazen şovmenler olmalı.. En iyi sunucu olmalı..vs.devam ediyor. Vatandaşa: Kutlu Doğum denince ne hatırlıyorsun? Denildiğinde: Pilav, ayran, mehter…… eğlendik diyor. Yani bu kadar zahmetten sonra, kocaman hocalarımızın na mütenahi bilgi ve nasihatleri dinlenmiyor, hatırlanmıyor ve güme gidiyor. İnsanın hitabet ve ders dinleme kapasitesi malum iken saatler süren zaman uzatma merasimleri nasıl bir şeydir? Bunlar -Aşk-ı Nebi- için mi? Açık havada, gürültü patırtı arasında zayi olan Kuran tilaveti…Çoluk çocuk, erkek kadın,tanışma sıvışma arasında bu hengamede o güzelim kelamların zayi oluşu.. Peygamber Efendimiz as. ahlakından, adaletinden, cömertliğinden, dürüstlüğünden, doğruluğundan, insanı ilişkilerindeki erdemliliğinden insanların akıl ve gönüllerinde kocaman bir sıfır kalıyor. Miting yaparcasına, manevi huzur ve sükunetten uzak, panayır havasında ne çok güzellikleri es geçip algılayamıyoruz. Bu heba ediliş tali enstrümanlarla adeta perçinleniyor. Organizatörler ve koordinatörler bir mehteran, bir ilahici, bir semazen şovu (ki bir faciadır. Olur olmaz yerlerde aşk ve cezbe halinin şov ve eğlence vasıtası yapılması) olmadan, yeme, içme olmadan insanları toplayamayacaklarını adeta ikrar ve ilan ediyorlar. Kutularla pilavlar, kutu kutu ayranlar , yemek şölenine dönüşen kutlamalar bu “Kutlu Doğumu” adeta- Kut-u-lu Doğum -merasimine çeviriyor. Nacizane sözlerim eleştiriden ziyade bir talep ve öneri mahiyetindedir. Dava hepimizindir, daha güzellerine layıktır. Daha kalıcı, daha etkili, camii ve kürsülerde anlatılamayan konular ve meseleler, geniş kitleleri, camiye gelmeyenleri bulmuşken dini sevdirecek söz, fiil ve etkinliğin alternatif usullerle örneğin tiyatro,skeç,drama ve gösteri gibi mesaj yüklü versiyonlar denenmelidir. Ayrıca program için uzaklardan adam bulma yarışı yerine kendi yerel, öz cevherlerimizin ve kendi elemanlarımızın yetenek ve kabiliyetlerinin ön planda tutulduğu, gerek konuşmacı, gerek okuyucu ve gerekse diğer görevler için kendi becerilerimizi sergileyip hem görevlilerimizi onure etmek, keşfetmek, aynı işi yapacak elemanımız varken dışarıdan devşirme yerine onları ezmemek adına kendi yağımızla kavrulmalıyız. Böylece dinimizin hiçte tasvip etmediği israftan, riya ve gösteriş yarışından kaçınılmış, hayır içinde hayırlı bir iş yapılmış olur. Ya haremlik selamlık fiyaskomuza ne diyelim? Güya haremlik selamlık uygulanıyor ama aynı mekanda olmanın sıkıntısıyla gözlerimizle şahit olduğumuz vakıa, erkeklerin arasında arzı endam eden, bayanlar yemin edebilirim ki erkeklere sürünerek yol alıp ilerliyor. Erkekler de adeta -Aşkı Nebi -yi anma yerine -Aşkı Nebiye- yi temaşa edercesine kurt bakışlarıyla, yercesine adeta içine düşüyor. Hay Allahını seveyim böyle dini merasimin. Unutmayalım kıyamette peygamberin doğum tarihini bilip kutlayanlar değil, yolundan gidenler kurtulacaktır. Hele bir de Bu Kutlu Doğum Haftasını fırsat bilen Din istismarcılarını iyi bilmek gerek. Allah tan, Kitaptan, Din ve Peygamberden önce kendi sahte mehdilerini allayıp pullayarak,el öptürerek, masum gönüllere zerk etmek isteyen şarlatanları da telin etmeyi, uyanık olmayı bir vazife bilmeliyiz.
Genel
23 Nisan 2016 - 08:31
Kut(u)lu Doğum Haftası
Genel
23 Nisan 2016 - 08:31
Yazının başlığındaki hatayı hemen fark ettiniz sanırım.”Hatasız kul olmaz"...
Bu haber 3070 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir