Tarihler 1991’i gösterdiğinde Yugoslavya denilen tarihe damga vurmuş bir ülkeden isyan sesleri yükseliyordu. Bu isyan hareketleri Yugoslavya’nın sonunu getirmiş ve parçalanmasını sağlamıştır. Özellikle parçalanan devletlerin birbiri ile mücadelesi acı sonuçlara neden olmuştur. Bu acı sonuçlardan birisi de 1995 Temmuz’da yaşanılanlardır…11 Temmuz 1995 tarihinde Rotka Mladiç komutasındaki Sırp Ordusu, yüzyılın en büyük katliamlarından birini gerçekleştirdi. Srebrenitsa olarak tarihe not düşülen bu katliam Haçlı zihniyetindeki Avrupa’nın, geçmişten süre gelen insanlık dışı uygulamalarının yalnızca bir tanesi idi. Katliamda kadın ve küçük yaşta çocukların öldürüldüğü belgelerle kanıtlanmıştır. Birleşmiş Milletlerin Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmesine rağmen katliamın önlememesi akıllarda hiçbir kuşku bırakmamaktadır. Çünkü onlar Haçlı Avrupası’dır…Srebrenitsa katliamı Avrupa tarafından hukuksal manada ‘’ilk kez belgelenen soykırım’’ olmasına rağmen hiçbir hukuki zemini olmayan sözde Ermeni Soykırımı kadar gündeme dahi getirilmemesi bizlere en net şekilde haçlı zihniyetinin nasıl işlediğini ve hala nasıl devam ettiğini göstermektedir. Bahsettiğimiz bu güç ve zihniyet istemeyerekte olsa, Bosna’da yapılan katliamı meşrulaştırmak zorunda kaldı! Çünkü Srebrenitsa’da yapılanlar insanın insana ‘’bu kadarını da’’ yapamayacağı boyutta idi.Olayların olduğu 11-15 Temmuz günlerinin canlı tanığı olan Hollandalı askerlerin tercümanlığını yapan Hasan Nuhonviç, o karanlık gecelerde yaşananları şöyle anlatıyordu: ‘’Srebrenista şehrinin Sırplar tarafından ele geçirilmesi sonucu şehrin yakınındaki Potoçari köyünde bulunan Hollanda askeri kampına kaçan insanlardan altı bin kadarı kampa girmeyi başardı. Kaçan insanların peşinden gelen Komutan Rotka Mladiç, kimseye bir kötülük yapılmayacağını açıkladı. Mladiç daha sonra kampın içinde ve etrafındaki Boşnakların kendisine teslim edilmesini, aksi takdirde Hollanda kampının bombalanacağını belirtti. 13 Temmuzda kamp boşaltılmaya başladı. Özellikle kamp çevresinde 11 Temmuz’da başlayan katliamlar 17 Temmuz’a kadar sürdü ve bu bölgede sekiz binden fazla insan kamp çevresinde katledildi. ‘’Potoçari köyündeki Hollanda kampına sığınan Boşnaklar, teslim edildiklerinde öldürüleceklerini biliyorlardı. Hollandalılar ise direniş gösterip Dünya’ya insanlık dersi göstereceğine, direniş göstermeyip insanlık dışı katliamın nasıl olabileceğini bizlere en acı şekilde gösterdi. Binlerce insan öldü. Çocuklar, kadınlar, genç erkekler… Hepsinin ayrı ayrı hikayesi olan ‘’insanlar’’… Bu hikaye onlarındı.Bu hikaye benim de olabilirdi.Bu hikaye senin de olabilirdi.Bu hikaye bizim de olabilirdi.Aslında bahsettiğimiz bu hadiseye hikaye desek de, gerçek 21 yıl önce bizzat yaşandı. 1995 Temmuz’un insanlık dışı uygulamalarını gerçekleştiren kahramanları! Daha fazla baskılara dayanamayarak yargılandılar, belki de kimine göre cezalarını çektiler, çekiyorlar… 1995’de sessizliğe bürünen, masa başında planlar yapıp yaşanılanlara göz yumanlar, yaşanılan acıları şimdi geriye dönüp tamir edebilirler mi?. Bunun cevabı hayır ise, aslında gerçek katil göz yumup sessiz kalanlardır…
Genel
12 Temmuz 2016 - 17:46
Srebrenitsa
Genel
12 Temmuz 2016 - 17:46
Tarihler 1991’i gösterdiğinde Yugoslavya denilen tarihe damga vurmuş bir ülkeden...
Bu haber 3638 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir