Ölülere hayat veren rabbimize hamdolsun. Bizleri üçaylara kavuşturdu. Bazı mallar bazı zamanlarda bazı pazarlarda daha ucuza alınıp satılır. Yapılan iyilikler, güzellikler de öyle, yerine ve zamanına göre değer ifade eder. İşte üçaylarda yapılan iyilikler; yüz, üç yüz, bin, hatta otuz bin katı ile mükafatlandırılır.
Yapılan iyilikler, sergilediğimiz güzel davranışlar, ihlas ve samimiyetimize göre değer kazanır.
Salih ameller son baharda mümbit bir toprağın bağrına gömülen tohuma benzer. Bu tohum ilkbaharda yedi verenler gibi yedi başak halinde sahibinin yüzüne gülümser. Bundan daha önemlisi ise her başağında yüzer tane bulunur. Bazen bu tanelerin sayısı yedi yüzü geçer.
Annemize, babamıza, kız kardeşimize, erkek kardeşimize; teyze, hala, amca ve dayımıza; kapı komşumuza yaptığımız iyilikler de işte aynen böyledir.
Gecenin karanlıklarında sağ elin verdiği sadakayı diğer elin bilmeyeceği kadar gizli verilen sadakalar, zekatlar, yapılan hayırlar da böyledir.
Az da olsa devamlı düzenli sürekli yapılan işler, iyilikler sahibini hedefe ulaştırır.
Mermeri delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Aynı noktaya damlayan damlalar zamanla mermeri bile deler geçer.
Üçayları nasıl değerlendirelim, bu mübarek aylarda neler yapalım, hangi amelleri işleyelim?
Diğer aylarda olduğu gibi elimize, dilimize, belimize mukayyet olalım. Onları başıboş bırakmayalım. Bir günahın ardından o günaha denk sevap işleyelim hayır yapalım. İftira, yalan, gıybet, fuhuş gibi günahlarla aramıza set çekelim. Namazlarımızı cemaatle kılmaya özen gösterelim. Okuyarak cehaleti semtimizden bertaraf edelim. Tanıdığımıza da tanımadığınıza de selam verelim, yemek yedirelim. Vermemiz gerekenleri vermemiz gereken yerlere zamanında verelim.
İşte o zaman ağlayan gözlerin yaşı dinecek. Sızlayan, sancı çeken annelerin sızıları, sancıları geçecek. Bozkırlar da yeşerecek, kışımız bahara dönecek.
Yeni yılınızın huzurlu ve bereketli olması dileğiyle...
Beyzade ŞAHİN
Emekli Öğretmen