Zamanla hayatın hengamesi içerisinde olması gereken, yapılması gereken bir çok güzel haslet ve davranışlar körelir. Hatta öylesine bir rüzgara kapılırız ki hayat bizi bizden alır, ihmalkarlıklar, vurdum duymazlıklar, savsaklamalar sıradan bir atlatmaca olur. İşte tamda böyle bir ortamda iken bizleri uyaran, ikaz eden, koruyan ve kayıran bir dost eliyle kendimize gelip irkilme ihtiyacı duyarız.
Şu hayatta birçok şeyi ihmal ediyoruz. Sağlığı, zamanı, aileyi, işi, dostları, anne babayı, komşuları, temizliği, ibadeti hatta gülümsemeyi bile. Her şey zıddı ile kaim yani panzehiri olduğuna göre bu zıtlıklar, panzehirler bazen hayata tutunuş bazen de uyanıştır. Bahsetmek istediğim, ikaza ihtiyaç bir yanımız da kulluk, ibadet, necaset yanımızdır. Her türlü dünyevi işler tıkır tıkır yürürken, defalarca bir camii minaresinden figan eden kutlu daveti duymayız. Önünden defalarca geçtiğimiz bir ibadet hanenin cemaati olmaya kıymet vermeyiz. Bazılarımızın bir camii ile irtibatı ise sadece sıkıştığında camii tuvaletini kullanmaktır. İbadeti, tahareti, ihmal etmiş, tıpkı üstü başının perişanlığı gibi manevi duyguları da perişan olmuş din kardeşlerimizi kendine getirecek bir şeyler olmalı.
Bu duygular içerisinde bilhassa Cuma akşamları camii ve Minare ışıkları adeta bir irkiliş ve iksir görevi görmektedir. Bir hata yapacakken, bir günaha dalacakken minare ışıkları adeta "yapma! kendine gel!" diye çağrı yapar. Kim bilir kaç kişi minare ışıklarıyla yarının Cuma olduğunu hatırlar. Kim bilir kaç kişi minare ışıklarıyla hadesten kurtulup, gusül eder. Kim bilir kaç kişi minare ışıklarıyla ecdadını hatırlayıp, Yasinler, dualar okur. Kim bilir kaç kişi isyandan kaçar, Allah'ı hatırlar. Kim bilir kaç kişi o gece abdestli yatar. Kim bilir kaç kişi o gününün sabah namazını kılar ya da camii yolunu tutar. Evet, Minare ışıkları her ne kadar bir görsellik ihtiva ediyorsa da müminleri ikaz eden, temizleyen, uyuyan gönülleri şadan eden, nurani şua, sırlı bir ışın gibidir. Selam ve dualarımla.
Ve mübarek geceler, dualarımız, Geri gelmeyen dualardı. Geceler ki pırıl pırıl, Kandillerin yanardı! Konsun yine pervazlara Güvercinler; Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler! (A.N.Asya)
Cok azdir belkide hocam siz olması gereken leri yazdiniz fakat aynı minareden 8 hoparlör ile gunde beş defa Allahuekber nidalarini duymayanlara minare ışıkları fayda etmez Rabbim hidayet versin.elinize kaleminize yureginize saglik ..