ÇEVRE: İnsanoğlunun etrafında bulunan ve davranışlarını etkileyen her şeydir.
Buna göre evimiz, sokağımız, yolumuz, okulumuz, camimiz ve yaşadığımız yer, köy –kasaba, ülkemiz ve diğer ülkelerin tamamı çevremiz sayılır.
Aynı zamanda toprağımız, suyumuz ve teneffüs ettiğimiz hava da çevremizin önemli birer parçasıdır.
İşte; Bunların tamamını korumak, temiz tutmak, bunları kirletici ve zarar verici unsurlardan uzak tutmak her bir bireyin asli görevidir ve dinimizin de bir emridir.
Çevreyi koruma denince ilk akla gelen temizlik ve yeşilliktir. Temizlik olmadan çevreyi korumak mümkün değildir. Temizlik ise imandan bir parçadır.
Müslüman’ın kıyafeti, evi- işyeri, sokağı, camisi, park ve bahçesi temiz olmalıdır. Havayı, suyu ve çevreyi kirletici her türlü davranıştan sakınmalıdır. Aksi halde başkalarına zarar vererek kul hakkı ihlali yapmış olur.
Piknik yerlerini, insanların faydalandığı yerleri kirletmek bir Müslüman’a asla yakışmaz.
Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde: ‘Müslüman O kimsedir ki: Eliyle ve diliyle başkasına zarar vermez’ ikazını yaparak ‘İnsanların gelip geçtiği yerleri kirletenlere diğer insanlar lanet okur’ buyurmuşlardır.
Her insan içinde bulunduğu çevreden sorumludur. Ve şu hususlara çok dikkat etmek zorundadır.
Kendi evimizin içinde olsak bile yüksek sesle konuşmamalı, televizyonun sesini çok açmamalıyız.
Komşumuzun misafiri olabilir, uyuyan çocuğu olabilir, hastası olabilir veya erken yatmak isteyebilir. Bizim komşuyu rahatsız etme hakkımız yoktur.
Balkondan ille de bir şey silkelemek gerekiyorsa komşumuza zarar vermemeli önceden haber vermeliyiz.
Mahalle için de aşırı hız yapmak, arabanın teybinin sesini fazla açarak ses kirliliği yapmak çok yanlıştır.
Dükkân’ımızın önüne eşya koyarak yaya yolunu kapatmak kul hakkı ihlalidir ve günahtır.
Maske takmak, Mesafeye ve Temizliğe dikkat etmek, konan kurallara uymak, her bir bireyin asli görevidir. Kurallara uyulmadığı zaman sadece kendimiz değil ailemize, sevdiklerimize ve diğer insanlara zarar veriyoruz.
Ör. Namaz kıldığımız camii, okuduğumuz okul, gezdiğimiz sokak vb. bizim özel mülkümüz değil, oralar toplumun ortak kullanım alanlarıdır.
ÇEVRE konusun da duyarlı olmak hepimizin görevidir. Sadece birkaç kişinin duyarlı olması yeterli değildir. Şu hususu da asla aklımızdan çıkarmayalım çevre sadece insanlar ait değil, diğer canlılarında yaşam hakkı olan alanlardır. Onların da hakkını korumak bizim görevimizdir.
Hayatımızın en önemli can damarlarından olan ağaçların gelişi güzel kesilmesi, ormanların başta yangın olmak üzere çeşitli yollarla tahrip edilmesi, canlıların gereksi yere öldürülmesi dinen en büyük günahlardandır.
O HALDE: Ev, dükkân önlerini ve sokaklarımızı temiz tutmalı, çeşitli gürültülerle çevreyi rahatsız etmemeliyiz.
Çöplerimizi çöp kutularına atmalı, yanına, sağına – solluna bırakmamalıyız.
Yerlere tükürmek, sümkürmek kötü bir davranıştır. Yanımızda bir kâğıt mendili bulundurarak ihtiyacımızı gidermeliyiz.
Peygamber Efendimiz: ‘Allah temizdir, temizi sever. Yaşadığınız yeri, avlularınızı temiz tutun. Temizlik imandandır, hatta temizlik imanın yarısıdır’ buyurmuşlardır.
Müslüman’ın kalbi temiz, çevresi temiz olmalıdır.