ORUÇ: İmsak vakti dediğimiz ikinci fecrin doğması ile yani Sabah Namazının vaktinin girmesiyle, Güneşin batması zamanına kadar yani Akşam Namazının vaktinin girmesine kadar olan süre içerisinde, İbadet niyetiyle Yemekten, İçmekten ve Çinsi İlişkiden uzak durmak demektir.
İMSAK: Oruca ilk başlama anına imsak veya sahur denir.
İFTAR: Orucu açmaya denir. Yani oruç yasaklarının sona erdiği vakittir.
ORUÇ: İslam’ın Beş Temel esasından biridir.
Peygamber Efendimiz bir H.Ş.de, şöyle buyurmuşlardır. İslam’ın esası beştir.
- Kelime-i Şahadet getirmek. Yani ‘Eşhedü en Lailahe illallah ve Eşhedü enne Muhammed’den Abdühü ve Rasüluh’demek. Anlamı: Ben şahitlik ederimki ALLAH’TAN başka ilah yoktur ve ben yine şahitlik ederimki Hz. Muhammed aleyhisselam ALLLA’IN kulu ve elçisidir.
- Günde Beş vakit Namaz kılmak.3.Zekât vermek. 4. Hacca gitmek. ve 5. Ramazan Ayında Oruç tutmak.
Yüce Allah'ta Bakara Süresinin 183 ve 184. Ayetlerinde: ‘Ey iman edenler Oruç sizden önceki gelip geçen ümmetlere farz olduğu gibi size de farz oldu…’
İçinizden kim o aya erişirse orucunu tutsun…’ buyurmuştur. Ayeti kerimeden de anlaşılacağı üzere daha önceki ümmetlere de Yahudilere de Hıristiyanlara da oruç farzdı.
Peygamber Efendimiz Hadisi Şeriflerinde : ‘Kim Ramazan Orucun farziyetine inanarak ve Allahtan alacağı mükâfatı umarak orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.’
‘Cennette Reyyan denilen özel bir kapı vardır. O kapıdan kıyamet gününde ancak oruç tutanlar girecektir. Onlardan başka hiçbir kimse giremez’.
‘Ey insanlar sizi büyük ve mübarek bir ay gölgeledi. O ay içerisinde bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. O öyle bir aydır ki o ay içerisinde bir hayır işleyen diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi olur. O ay Sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O ay yardımlaşma ayıdır. O ayda müminlerin rızkı bereketlenir.’ Buyurmuşlardır.
ORUÇ: İnsanları dünyada kötülüklerden sakındıran, Ahırette de cehennem azabından koruyan ve günahların bağışlanmasına vesile olan bir ibadettir. Yalnız İnsanın orucundan beklediği manevi hazzı alabilmesi için sadece midesini değil bütün organlarına da oruç tutturması gerekir. Yani insan nefsinin aşırı isteklerine karşı koyabilmeli öfkesini yenebilmeli, eline, diline, gözü-kulağına, kalbine ve düşüncesine de oruç tutturmalıdır.
İsraftan, gösteriş dolu iftar programlarından uzak durmalı. Yetimin, Yoksulun, Yardıma muhtaç olanların elinden tutmalı, elindekini paylaşmasını bilmelidir.
Oruç tuttuğu halde Yalan konuşanın, Yalan şahitliği yapanın, İftira atanın, Gıybet edenin, Dedi Kodu yapanın, Fitne fesat çıkaran kimsenin orucu, açlıktan başka ona faydasının olmayacağını Peygamber Efendimiz bildirmiştir.
ORUÇ Tutan bir Müslüman başkasına zarar vermekten, etrafındaki insanları huzursuz etmekten kaçınmalı, herkesle iyi geçinmeli ve kendisi ile iyi geçinilmelidir. Böylece bütün ibadetlerde olduğu gibi özellikle oruç ibadetinin gayesi olan insanın olgunlaşması ahlakının güzelleşmesi gerçekleşecek, ferdin ve toplumun hayatı huzurlu ve mutlu olacaktır.
Unutmayalım ki: Nefsi terbiye eden en büyük ibadet oruç ibadetidir.