Geçenlerde küçük bir kız çocuğunun görüntüleri tüm sosyal medyada fenomen olmuş. Ne diyordu o minik kız çocuğu; "Ben nasıl yırtarım devletimin bana verdiği kitabı! Onu bana devletim emanet etti, benim olmayan bir şeyi nasıl yırtarım, devletim onu bana nasıl sapasağlam emanet ettiyse, ben de onu sapasağlam korumak zorundayım." diyor ve hıçkırarak ağlıyordu. Oysa üstelik o kitabı arkadaşı Zeynep yırtmıştı.
Şimdi devletin tüm adli kurumlarında "Adalet Mülkün Temelidir" yazan o güzel, veciz söz canlanıp levhalaştı değil mi hepimizin gözünde. Evet büyük insanlar büyük laf eder. Hz.Ömer'in o veciz sözü her ne kadar birilerine mal edilmeye çalışılsa da Hz. Ömer'in halifelik (başkanlık) zamanında masasında duran mum ışığını devletin işlerinde yakıp kendi özel işlerinde söndürdüğünü biliyoruz. Şu günümüzde, başta teknoloji ve sanal aleme kurban edilen nesilde, az da olsa bu tür güzellikleri görünce Mehmet Akif’in -Asımın nesli- dediği milli ve manevi değerlerle donatılan gençliği hatırlayıp umutlanmak istiyoruz. Her ne kadar sistem çarkı içerisinde yozlaşan, bozulan, duygusuzlaşan, ruhsuzlaşan gençlik olsa da demek ki analar güzel evlatlar da yetiştiriyor. Yukarıda sözü edilen yavrumuz bu duyguyu milli ve manevi değerlerden aldığı muhakkaktır. Milli değerlerine, devletin ekonomisine,milli gelirine sahip çıkarken, öbür taraftan Hakka, hakkaniyete, kul hakkına, devlet malına saygıya da ayrı bir hürmet ve itina gösteriyor.
Devletin malı bir ateştir dokunanı, haksızca yiyeni bir gün yakar. Devletin her kuruluşunda her devlet memurluğu yapan kişilerde de bu çocuktaki hassasiyeti oluşturmadıkça "Devletin mali deniz, yemeyen keriz" anlayışı maalesef devam edecektir. Bir sigara almak için devletin arabasını kullananlar, kendi telefonunun şarjı için devletin jenaratötünü saatlerce çalıştıranlar, devletin arabası ile çarşı, Pazar tur atanlar, şu çocuktan ders alsınlar. Merhum bir devlet büyüğümüzün ısrarla vurguladığı - önce ahlak ve maneviyat - düstüruna acilen sarılmamız gerek. Yoksa yalan, talan ve aşıran bir milletten oluşan cemiyetten ibaret kalabalık haline geliriz. Yerli, milli ve manevi değerleri özendirecek tüm önlem ve teşvikler tüm kurum, kuruluş ve milletimizin dimağında olduğu sürece adaletli toplum, asil bir millet ve huzurlu bir gelecekten umutvar olabiliriz. Devleti sömürenler! Kaçakcılar! İhanetçiler! Vurguncular! Soyguncular! Sizi gidi yamyamlar! Bu çocuktan ibret alın da artık haramilikten vazgeçin. Selam ve dua ile..