Din Nedir: Din akıl sahiplerini kendi hür iradeleriyle en iyiye, en doğru yola ileten ilahi bir kanundur.
Bu tariften şöyle bir sonuç çıkıyor:
1- Dinin Kurucusu Allah’tır. Bu itibarla Allahtan başka hiçbir kimsenin din kurma yetkisi yoktur.
2- Dinin muhatabı akıl sahipleridir. Yani dinin hükümleriyle ancak aklı başında olan ve ergenlik çağına ulaşmış kişiler mükelleftir.
3- Din Peygamberler tarafından tebliğ edilmiştir. Yüce Allah din ile ilgili hükümleri Peygamberlere bildirmiş onlarda bizlere bildirmiştir.
4- Dinin Gayesi insanları dünya ve ahıret te mutlu kılmaktır.
Çünkü Din: İnsanın niçin yaratıldığını, Allah’a karşı görevlerinin neler olduğunu,
İnsanlara, diğer canlılara, topluma ve doğaya karşı sorumluluklarını bildirir.
DİNLER GENELDE ÜÇ KISMA AYRILIR
1- HAK DİN YADA İLAHİ DİN:
Allah tarafından Peygamberler vasıtasıyla insanlara bildirilen, hiçbir değişikliğe uğramadan ve bozulmadan günümüze kadar gelen dindir.
Bu özellikleri taşıyan din yalnız İslam dinidir.
2- MUHARREF DİNLER:
Allah tarafında Peygamberler vasıtasıyla bildirildiği halde sonradan insanlar tarafından değiştirilen ve aslı bozulan dindir. Örneğin; Yahudilik ve Hıristiyanlık dinleri gibi.
3- BATIL DİNLER : İnsanlar tarafından uydurulan dinler.
Örneğin; Mecusilik, Budizm, Hinduizm, Zerdüştlük v.s.
Tarifinden de anlaşılacağı üzere Hak Dini, Batıl Dinlerden ayıran birtakım özellikler vardır.
- Hak dinleri, Allah’ın görevlendirdiği Peygamberler tebliğ etmiştir.
- Hak din yalnız Allah’a inanmayı ve ibadet etmeyi emreder.
- Öldükten sonra dirilmeyi ve ahıret inancını kabul eder.
- Dayandığı mukaddes bir kitaptır.
- İlme ve akla önem verir.
- Adalet esasına dayanır.
Hak dinlerin yani semavi dinlerin sonuncusu İslamiyet’tir. Bu dini tebliğ eden de son Peygamber Hz. ti Muhammed Aleyhis Selamdır. Son kitapta Kur’an-ı Kerimdir. İslamiyet’ten önceki hak dinler zamanla bozulmuş, aslını yitirmiş ve hükmü kalkmıştır.
EN SON DİN İSLAM DİNİ’DİR:
Kur’an-ı Kerimin Ali İmran Süresinin 19. ve 85. Ayetinde Yüce Allah mealen şöyle buyurur: ‘Allah katındaki din İslam dinidir. Kim İslamiyet’ten başka bir din ararsa bilsin ki kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o kişi kıyamet günü ziyan edenlerden olacaktır.
İSLAM DİNİ EVRENSEL BİR DİNDİR:
Sadece Arapların, Türklerin veya başka bir milletin değil ben Müslüman’ım diyen herkesin dini İslam dır.
DİNE İHTİYAÇ VARMIDIR?
İlkel insandan tutunda bugünkü teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren insana varıncaya kadar tarih öncesi ve sonrası hiçbir devirde din duygusu taşımayan bir topluma rastlanmamıştır.
Çünkü din sonradan ortaya çıkmış değil insanla birlikte doğmuştur.
Allah’u Teala: Geçmiş- Günümüzde ve Gelecek bütün insanların ruhlarını toplar ve onlara şöyle seslenir:
‘Ey Ruhlar topluluğu ben sizin Rabbiniz değimliyim! Ruhlar evet sen bizim Rabbimizsin der’ Ne zamandan beri Müslümansın sorusunun cenabı budur. Galü beladan beri. Yani ruhlarımızın Allah’a söz verdiği günden beri ben Müslüman’ım demektir.
İşte insanda doğuşta var olan bu duygunun gelişmesi için bir uyarıcıya ihtiyaç vardır. Onlarda Peygamberlerdir.
İNSANIN RUH VE BEDEN OLMAK ÜZERE İKİ YÖNÜ VARDIR:
Ruh olmadan bedenin bir anlamı yoktur. Bedeninde Ruhunda birtakım ihtiyaçları vardır. Bedenin ihtiyaçları: Yeme-içme, barınma vb.
Ruhunda ihtiyaçları: Dindir, Allah’a ve ahırete imandır.
Bedenin ihtiyaçları nasıl ki karşılanmadan hayatını sürdüremezse Ruh’un da ihtiyaçları karşılanmazsa sağlıklı bir birey ve toplum oluşmaz. Çünkü insanın yapısında –geninde- Allah’a inanma ihtiyacı vardır.
RUH NEDİR?
Ruh hakkında bilgi sahibi olabilmek için insanlar asırlardır meşgul olmuşlarılar dır.
Cevabını kuran ve sünnete göre verelim.
Sahabelerden İbni Mesud (R.h) anlatıyor: Yahudilerden bir gurup Peygamber Efendimize; ‘Ey Ebul Kasım bize ruhtan bahset, ruh nedir? Diye sorduklarında, Peygamber Efendimiz bir müddet durdu o arada vahiy gelerek İsra Süresinin 85. ayeti nazil oldu. Ayet ruhu şöyle açıklıyor: ‘Ya Muhammed sana ruh hakkında bilgi soruyorlar. Onlara deki ruh Rabbimin emrindedir. Size onun hakkında az bir bilgi verilmiştir’.
RUH, bedendeki bütün kuvvetleri, hareketleri idare eden bir varlık. Atardamarlar içinde hareket eder. Ruh madde değildir, mekânsızdır. Ruhu bir Radyo dalgaları gibi düşünelim. Bu dalgalar madde değildir yer kaplamazlar, ama her yerde vardırlar.
Alah’u Teala bedeni ruh vasıtasıyla diri tutmaktadır. Ruh çıkınca bedenin bir anlamı kalmaz. Ruh, bir makine’nin elektrik akımı gibidir. Elektriği olmayan bir TV, Buzdolabının, Bilgisayarın... v.b. anlamı olmadığı gibi ruhsuz bir beden de olamaz.
RUH; Ölümsüzdür. İnsan ölmekle ruh yok olmaz. Ölmek demek ruhun bedende ayrılması demektir. İşte mahiyetini anlamakta zorlansak ta, ruhu olgunlaştırmak ve ihtiyaçlarını karşılamak elimizde. Nasıl bedenimizin ihtiyaçlarını karşılarken, ör. Sağlıklı beslenmemiz gerekiyor sa, Ruhumuzun gıdası olan dinin de kuran ve sünnet ışığında verilmesi gerekir.
Onun için bizler, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize:
Allah sevgisini, Peygamber sevgisini, Anne- Baba sevgisini, İnsan Sevgisini, Mahlûkat sevgisini, Doğa sevgisini, Din sevgisini aşılamalıyız.
Rabbim bizleri İmandan, Kur’andan, Hak ve Hakikat yolundan ayırmasın. Rabbim bizleri Dinine- Diyanetine, Vatanına – Milletine bağlı eylesin.