Sofrasından misafir eksik olmayan Hz. İbrahim'in kıssasına bir kulak verelim. Bir akşam vakti, uzun yoldan gelen bir ihtiyar uğradı Hz.İbrahim'in beldesine. O evine buyur etti, sofrasını açtı ihtiyara. Beraberce kuruldular sofranın başına ve İbrahim Peygamber, Allah'ın adını anarak başladı yemek yemeye. Ancak seksen yaşındaki ihtiyar, yemeye besmelesiz başladığı dikkatinden kaçmadı. İbrahim Peygamber, hemen adamı uyardı ve bu nimetleri bize ihsan eden Rabb'inin ismini neden anmadığını sordu. İhtiyar, mecusi olduğunu, kendi dininde böyle bir şeyin olmadığını söyleyince İbrahim Peygamber hiddetlendi, adam da bunu görünce sofradan kalktı ve evden ayrıldı gitti.
Cebrail, (a.s) Allah'u Teala'dan bir haberle hemen geldi İbrahim'e (a.s). Yüce Allah, seksen yıldır kendisine inanmayan adamı rızıklandırdığını, ama onun bir öğün yemek vermek gibi iyiliği bile yapmadığını bildiriyordu. İbrahim(a.s) hatasını anladı ve adamın arkasından koştu. Adamı yemeğe devam etmesi için evine dönmeye ikna etti. Adam sebebini merak etti. O, "Allah bana hiç bir karşılık istemeden iyilik yapmamı emretti" karşılığını verdi. Bunun üzerine adam çok etkilendi ve imana gelip müslüman oldu...
Allah razi olsun
Yüreğine sağlık hocam
Aslinda hocam guzel bir yazi yazmis manali bir yazi .ama malesef bizde karsiliksiz iyilik yokki .herkez iyiligi bir menfaat dusunerek yapiyor boyle yazilar bizim isimize gelmez tabiki
Güzel bir yazı hocam eline yüreğine sağlık .