Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), "Allah'a ve ahiret gününe inanan, misafirine ikramda bulunsun." (Buhari, Edeb.31) buyurmuştur.
İslamın değerleriyle yoğrulan kütürtümüzde de misafirin on nasiple geldiği, birini yiyip dokuzunu bıraktığı, duasının mutlaka ve mutlaka kabul olacağı anlayışı vardır. Ancak günümüzde önceden yapılması gereken hazırlıklar ve proğramların aksamasına sebebiyet verdiğinden neredeyse misafir-külfet olarak değerlendirilir hale gelmiştir. Halk dilinde 'çat kapı' denen ani misafir baskınları maalesef şehir hayatında neredeyse tarih olmuş, insanlar iki kat yukarıdaki komşusunu tanımaz hale gelmiştir. Bayramlarımızda, izin günlerimizde, misafir ağırlamak yerine izinlerimizi tatil bölgelerinde ve başka eğlence yerinde geçirmeye gayret ediyoruz. Böylelikle de misafir kültürümüz giderek yok olup gidiyor ve gitmiş durumda.
Müslüman ev sahibi misafirine yaptığı ikramın gösterdiği güler yüzün, evinin bereketini artıracağını, sevgi ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendireceğini düşünerek hareket etmelidir. Maalesef bugün bayram, düğün, mevlit ve taziyeler gibi insanları bir araya getiren özel günler dışındaki misafir kabul günleri asıl amacından sapmış, verilen yemekler sosyal paylaşım sitelerinde paylaşım rekoru kırar hale gelmiş ve adeta bir paylaşım yarışı haline dönüşmüştür.
Misafir ağırlama geleneğimizdeki sözünü ettiğimiz değişimi, geçmişte sergilenen güzel örnekleri mercek altına alarak, tersine döndürmenin bir çarelerini aramalıyız. Sizlere geçmişteki misafir ağırlamaktan birkaç örnek vermek istiyorum. Rahmetli babam, evde bir çaydanlık çay demlendiği zaman hemen camı açar, yoldan bir yolcu geçerse onu hemen eve davet eder, o çayı onunla paylaşırdı. Yine eve bir misafir geldiği zaman onun için (yani babam için) hiç fark etmezdi, küçük olmuş, büyük olmuş, misafiri evin baş tarafına oturtur, kendisi ve biz kapı tarafına otururduk. Eski misafirperverliklerin geri dönmesi dileği ile, Allah'a emanet olun.
Tesekkur ederim hocam.eski misafir perverligi hatirlattigin icin